Bahçeli, "alınacak intikamımız var" dedi 34 şehidin olduğu geceyi anlattı
MHP Lideri devlet bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada 34 askerimizin şehit olduğu olayın ayrıntılarını anlattı. Bahçeli "Kurt kışı geçirir geçirmesine, ama yediği ayazı unutmaz, atılan okları, kurulan tuzakları hatırından ve havsalasından asla çıkarmaz." diyerek şehitlerimizin intikamının alınacağını ifade etti.
Bahçeli'nin açıklamasının satır araları şu şekilde
Suriye’nin 14 eyaletinden birisi olan İdlib’de 27 Şubat 2020 tarihinde yaşanan şehadetler milletimizi ziyadesiyle üzmüş, derinden yaralamıştır. Alçak Esad ve ahlaksız destekçileri kanımızı dökmüştür. Ne olursa olsun, kim hangi saldırıyı yaparsa yapsın, Türk milletinde verilecek kan da bitmez, ayağa kalkacak kahraman da eksilmez. Kurt kışı geçirir geçirmesine, ama yediği ayazı unutmaz, atılan okları, kurulan tuzakları hatırından ve havsalasından asla çıkarmaz.
Askerlerimiz alenen hedef alındı
İdlib’in Cebel Zaviye Bölgesi’ndeki Balyun Kasabası’nda konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına önce karadan roket ve top mermileriyle saldırı düzenlenmiştir. Hemen arkasından hava bombardımanı başlamıştır. Rejim uçakları ve destekçileri, bölgeye intikal eden bir konvoy ile kahraman askerlerimizin bulunduğu eski bir belediye binasını alenen hedef almışlardır. Burada çok sayıda askerimiz şehit düşmüştür. Oluşan enkazın altında kalan evlatlarımıza yardım etmek isteyen askerlerimiz ise saldırıların devam etmesi üzerine bir başka binaya sığınmışlar, ne var ki burası da ateş altına alınmıştır.
Türk askerinin kanı döküldü
Sonuç itibariyle hunhar saldırıda 34 kahramanımız şehit olmuş, 32 kahramanımız yaralanmıştır. Bu alçak saldırının içinde Suriye vardır, İran vardır, Rusya vardır, hepsi birden cinayet devriyesine çıkmışlardır. Türk askerinin kanı bu husumet cephesi tarafından dökülmüştür. Niyazım odur ki, şehadetleri mübarek olsun. Zalimlerin kanı kurusun, Türk milletinin ahı tutsun. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan her saldırıyı nefretle lanetliyorum. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerine, silah arkadaşlarına, milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Şu anda tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar temenni ediyorum. İdlib saldırısından hemen sonra Türkiye Bahar Kalkanı Harekatı’nı başlatmıştır. Arap Baharı’nın isyan dalgasının son etabı olan Suriye’ye karşı Türk’ün bahar kalkanı sınırlarımıza set çekmiştir. Sorulacak hesabımız vardır. Alınacak intikamımız vardır. Aynı anda F-16’lar, SİHA’LAR, İHA’lar, Kasırga Füzeleri, Fırtına Obüsleri zulüm mevzilerini dövmeye başlamıştır. Rejim unsurları kaçacak ve saklanacak delik aramanın derdindedir. Bir hususu tarif ve tespit etmenin sayısız yararları vardır:
İdlip'ten çekilirsek Hatay'dan oluruz
Türkiye İdlib’de savaş oyunlarının, hegemonya senaryolarının içinde değildir. Buna niyeti de yoktur. Gaye vatandır, gaye sınır, toprak ve insan güvenliğidir. Sınır demek devlet demektir. Sınırları kalbura dönmüş, güvenlik duvarları aşınmış, girenin çıkanın belirsiz olduğu bir devletin egemenlik hakları çiğnenmiştir. Aynı zamanda devlet demek egemenlik demektir. Türk devletinin hükümran haklarının başlangıç noktası hudut boylarıdır. Bu gerçeği görmeyen, bu gerçeği göstermeyen, üstelik bu gerçeği çarpıtan iç ve dış odakların alayı birden aynı şer ekseninde toplanmışlardır. İdlib Hatay’ın dibindedir. Hatta tarihsel olarak mündemiçtir. İdlib’den geri çekilirsek eninde sonunda Hatay’dan olmamız kaçınılmazdır. Böyle olursa Suriye’deki kaosun Anadolu’ya ithali de mukadderdir. Evimizin önü yanarken omuz silkersek milli onurumuzdan ve milli ömrümüzden mahrum kalırız. Jeopolitik ve jeostratejik denklemin içinde bağımsız güç olarak var olmak zorundayız.