Bahçeli'den HDP'nin Kapatılmasına Karşı Çıkanlara Sert Eleştiri
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup Toplantısında yaptığı konuşmasında HDP'nin kapatılmasına karşı çıkanları eleştirerek "ellerine silah alıp nöbete girsinler de görelim adamlıklarını" dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında HDP'yi hedef alarak kapatılmasına karşı çıkanları sert bir dille eleştirerek CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Bahçeli, konuşmasında "Kılıçdaroğlu, demokrasilerde parti kapatmak yanlış diyor, kuşkusuz halt ediyor. HDP’yi savunuyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor. O dediği meşruiyet ve hukuk sınırları içinde faaliyet gösteren partiler için geçerlidir, HDP bunun dışındadır ve zaten parti marti de değildir." ifadelerini kullandı.
HDP'nin kapatılmasına karşı çıkanları hedefe koyan Bahçeli, "HDP, pek çok vahim özelliğinin yanında Türk demokrasisine biçilmiş kefen, doğrultulmuş silah, tuzaklanmış patlayıcı, döşenmiş mayındır. Ve HDP kapatılmalıdır, bu örgütün bölücü yöneticileri hakkında hukuk ve adalet tesirini mutlak surette göstermelidir. Boğaza nazır şatafatlı mekânlarda, sıcak kumların üzerinde, magazinleşmiş hayatlarının derinlerine sinmiş aşağılık kompleksleri eşliğinde, demlene demlene demokrasi edebiyatı yapanlara hayat çok parlak, dünya bunlara çok güzeldir.
Lüks otellerin lobilerinde “bu kadar oy alan bir parti kapatılır mı, Türkiye’nin çivisi çıktı, bu ülke nereye gidiyor” ahkamı kesenlerin yedikleri önünde yemedikleri arkalarındadır. İnsanın haya perdesi yırtıldı mı, kalbi taşlaştı mı olması beklenen tamamıyla bu kokuşmuşluktur. Meseleyi demokrasiyle telif ve tercüme etmeye çalışanlar, bir saatliğine de olsa bu vatanın yalçın kayalarında, karlı ovalarında, buz kesmiş gecelerinde ellerine silah alıp nöbete girsinler de görelim adamlıklarını?
Bu vatanı korumak yalnızca ve yalnızca Anadolu’nun kavruk yüzlü yiğitlerinin mi sorumluluğu altındadır? Nerede bu yüz karası televoleciler, nerede bu eğlence dolu gecelere akan kimliksizler, ne yapıyor bohem hayatın lekeli müdavimleri? Millet salgınla boğuşurken İzmir Alaçatı’da, Bodrum Yalıkavak’ta, İstanbul Nişantaşı’nda nasıl caka satıyorlarsa, buyursunlar saltanat sürdükleri bu vatanın külfetine de bir zahmet katlanmayı denesinler. Dilemem ama, ailelerinden birisi teröre kurban gitseydi, yine böyle abuk sabuk konuşmaya yürekleri elverecek miydi?
HDP’nin hukuk konusu olduğu bir dönemde, şu tuhaf zamanlamaya bakınız ki, İzmir HDP il binasına yapılan hunhar saldırı ve suikast elbette şiddetli bir provokasyon, alçak bir komplo olarak değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.