Çekin Ellerinizi Çocukların Üzerinden
Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz pandemi döneminde en büyük zorluğu çocuklar yaşadı desek kimse itiraz etmez.
Bir yılı aşkın bir süredir okulundan, arkadaşlarından ve sokaklardan ayrı kalan çocuklar…
Evlerinde adeta hapsedilen çocuklar…
Okul yok, oyun yok, arkadaş yok, sokak yok…
Hiç bir şey yok.
Aslında neler olduğunu anlayan çocuk ta yok.
Ne olduğunu bilmedikleri hatta bizim de tam olarak bilemediğimiz bir salgınla mücadelenin tam ortasında kalan çocuklar.
Evlerinde, odalarında ne yapacağını bilemeden yaşamaya çalışan çocuklar.
Çocuk bu…
Oynayacak, hoplayacak, zıplayacak…
Nerede, ne kadar, ne zaman?
Bilen var mı ?
Maalesef yok…
Eğitimden uzak kalmasınlar diye “Uzaktan Eğitim” başlatıldı.
Kaç çocuk, Uzaktan Eğitime katılabildi ?
Kaçının interneti, televizyonu, tableti, bilgisayarı vardı ?
Onu bilen var mı ?
O da yok…
Ben sizinle bazı bilgileri paylaşayım.
Samsun genelinde öğrencilerin yüzde 66’sı Uzaktan Eğitim uygulamasından faydalanamadı.
Kimisinin tableti, kimisinin bilgisayarı ve kimisinin de akıllı telefonu yoktu.
Hatta en acısı da büyük bir çoğunluğunun internet erişimi yoktu.
İşte Samsun’un evlatları bu şartlar altında Uzaktan Eğitim almaya çalıştı.
İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen bu süreçte ne yaptı ?
Neredeyse bütün pandemi sürecinde kendi projesi olan “Maarif hareketi” denilen projeyle uğraşıp durdu.
Yetmedi İlçe Müdürlerini de bu işe zorladı.
Öyle çocuklara tablet kampanyalarına falan aldanmayın.
Adamın bu süreçte işi gücü “Maarif Hareketi” projesiydi.
Bütün pandemi sürecinde bu işlerle uğraştı.
Ayrıntılarını daha sonra sizlerle paylaşacağım.
Çocuklara geri dönelim…
Daha doğrusu asıl meselemize…
Çocuklar bütün bu olumsuz gelişmelerden sonra yüz yüze sınavlar ile karşı karşıya kaldılar.
Okul yok, internet yok, eğitim yok…
Yok oğlu yok.
Ama yüz yüze sınavlar var.
Hop çocuklar yüz yüze sınavlara gittiler.
Gittiler ama…
Nasıl sınav olacaklar ?
Ne öğrendiler de neye cevap verecekler ?
İşte tam o sırada egosunu tatmin etmek isteyen öğretmenler ortaya çıktı.
Aylardır çocukları bekliyorlar.
Adeta şimdi intikam vakti.
Çocukların ruh halini düşünen yok.
Tek dertleri bu zavallı çocuklara öğretmenliklerini ve egolarını en sert şekilde hissettirmek.
Bu çocuklar uzaktan eğitim alabildiler mi diye düşünen yok.
Bu çocukların psikolojilerini düşünen yok.
Ama yazılı sonuçları var.
Hem de ne sonuçlar.
Bu egolu öğretmenlerin sınavlarına giren çocuklar sapır sapır dökülür.
Sınav notları ise 10, 15, 20, 25, 30 böyledir.
İnisiyatifin yerini EGO alır.
Bazı kendini bilmez öğretmenlerin egoları çocukların önüne geçer.
Ne için ?
Zaten biti olan çocukları tamamen bitirmek için mi?
Ona da siz karar verin.
Keşke Milli Eğitim İl Müdürü Coşkun Esen beyefendi bazı şeyleri kendine yontmak için kullandığı zamanını bu çocuklar için kullansaydı demeden geçemiyor insan olan.
Tekrar görüşmek üzere…
Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz pandemi döneminde en büyük zorluğu çocuklar yaşadı desek kimse itiraz etmez.
Bir yılı aşkın bir süredir okulundan, arkadaşlarından ve sokaklardan ayrı kalan çocuklar…
Evlerinde adeta hapsedilen çocuklar…
Okul yok, oyun yok, arkadaş yok, sokak yok…
Hiç bir şey yok.
Aslında neler olduğunu anlayan çocuk ta yok.
Ne olduğunu bilmedikleri hatta bizim de tam olarak bilemediğimiz bir salgınla mücadelenin tam ortasında kalan çocuklar.
Evlerinde, odalarında ne yapacağını bilemeden yaşamaya çalışan çocuklar.
Çocuk bu…
Oynayacak, hoplayacak, zıplayacak…
Nerede, ne kadar, ne zaman?
Bilen var mı ?
Maalesef yok…
Eğitimden uzak kalmasınlar diye “Uzaktan Eğitim” başlatıldı.
Kaç çocuk, Uzaktan Eğitime katılabildi ?
Kaçının interneti, televizyonu, tableti, bilgisayarı vardı ?
Onu bilen var mı ?
O da yok…
Ben sizinle bazı bilgileri paylaşayım.
Samsun genelinde öğrencilerin yüzde 66’sı Uzaktan Eğitim uygulamasından faydalanamadı.
Kimisinin tableti, kimisinin bilgisayarı ve kimisinin de akıllı telefonu yoktu.
Hatta en acısı da büyük bir çoğunluğunun internet erişimi yoktu.
İşte Samsun’un evlatları bu şartlar altında Uzaktan Eğitim almaya çalıştı.
İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen bu süreçte ne yaptı ?
Neredeyse bütün pandemi sürecinde kendi projesi olan “Maarif hareketi” denilen projeyle uğraşıp durdu.
Yetmedi İlçe Müdürlerini de bu işe zorladı.
Öyle çocuklara tablet kampanyalarına falan aldanmayın.
Adamın bu süreçte işi gücü “Maarif Hareketi” projesiydi.
Bütün pandemi sürecinde bu işlerle uğraştı.
Ayrıntılarını daha sonra sizlerle paylaşacağım.
Çocuklara geri dönelim…
Daha doğrusu asıl meselemize…
Çocuklar bütün bu olumsuz gelişmelerden sonra yüz yüze sınavlar ile karşı karşıya kaldılar.
Okul yok, internet yok, eğitim yok…
Yok oğlu yok.
Ama yüz yüze sınavlar var.
Hop çocuklar yüz yüze sınavlara gittiler.
Gittiler ama…
Nasıl sınav olacaklar ?
Ne öğrendiler de neye cevap verecekler ?
İşte tam o sırada egosunu tatmin etmek isteyen öğretmenler ortaya çıktı.
Aylardır çocukları bekliyorlar.
Adeta şimdi intikam vakti.
Çocukların ruh halini düşünen yok.
Tek dertleri bu zavallı çocuklara öğretmenliklerini ve egolarını en sert şekilde hissettirmek.
Bu çocuklar uzaktan eğitim alabildiler mi diye düşünen yok.
Bu çocukların psikolojilerini düşünen yok.
Ama yazılı sonuçları var.
Hem de ne sonuçlar.
Bu egolu öğretmenlerin sınavlarına giren çocuklar sapır sapır dökülür.
Sınav notları ise 10, 15, 20, 25, 30 böyledir.
İnisiyatifin yerini EGO alır.
Bazı kendini bilmez öğretmenlerin egoları çocukların önüne geçer.
Ne için ?
Zaten biti olan çocukları tamamen bitirmek için mi?
Ona da siz karar verin.
Keşke Milli Eğitim İl Müdürü Coşkun Esen beyefendi bazı şeyleri kendine yontmak için kullandığı zamanını bu çocuklar için kullansaydı demeden geçemiyor insan olan.
Tekrar görüşmek üzere…