AK Parti Manisa İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin millete söyleyecek ne tek bir sözü ne de ülkeye önerebilecek tek bir projesi olmadığına dikkat çekerek, “Çok daha vahimi ise hamasetle, iftirayla, yalanla siyaset gemisini yürütebileceklerine inanmalarıdır. Maalesef bugün hakaret ve küfür CHP’nin siyaset dili olmuştur. Fikrin olmadığı yerde küfür olur, vizyonun olmadığı yerde hakaret olur” dedi.
Parti teşkilatı içindeki hiç kimsenin AK Parti’nin üzerinde; AK Parti’nin de Türkiye’nin üzerinde olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizlerin hem partimize, hem ülkemize karşı sorumluluklarımız meseleye başka türlü yaklaşmamızı gerektiriyor. ‘Türkiye yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyor’, ‘Türkiye geleceğini inşa ediyor’ derken bunları öylesine söylenmiş sözler olarak değil, yürekten inandığımız hakikatler olarak ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ŞER GÜÇLER ÜLKEMİZİ VE PARTİMİZİ YIKMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
“Gördüğünüz gibi, hem içeride, hem dışarıda ne kadar şer güç varsa hepsi de ülkemizi ve partimizi yıkmak için var güçleriyle çalışıyor. Surda bir gedik açmak, bu kutlu çatıdan bir tuğla kopartmak için tüm çirkeflikleri deniyorlar” diye konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönde fitne girişimlerinden iftiralara, kara propagandan siyaset mühendisliklerine kadar devreye alınmadık hiçbir aracın bırakılmadığını söyledi. Tüm bunlara karşı verebilecekleri en güzel cevabın; milletle bütünleşerek seçimlerde mümkün olan en yüksek destek oranına ulaşmak ve mücadeleyi sürdürmek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin gelecek çeyrek asrının, yarım asrının belirleyicisi olacak bir seçime hazırlandığımızı asla unutmamalıyız. Bunun için hiç kimsenin kendi kişisel ajandasını, kişisel kariyer planını, kişisel hırslarını AK Parti’nin üzerinde tutmaya hakkı yoktur” diye ekledi.
“CHP, GİDEREK SİYASİ PARTİ HÜVİYETİNİ KAYBEDİYOR”
Türkiye’de gerçek anlamda ana muhalefet koltuğunun uzun zamandır boş olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP bırakın ana muhalefetlik vasfını, giderek siyasi parti hüviyetini dahi kaybetmektedir. 94 yıllık bir maziye sahip olduğunu iddia eden bir partinin mevcut yönetim altında geldiği yer gerçekten içler acısı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “DHKP-C’den bölücü terör örgütüne kadar çiçek atmadıkları, destek çıkmadıkları, koruyup kollamadıkları hiçbir illegal yapı adeta kalmamıştır. ‘Atatürk’ün partisi’ iddiasındaki CHP, bugün Pensilvanya’nın partisi hâline dönüşmüştür. Bir dönem iktidara gelmenin yolunu vesayet odaklarına emir erliği yapmakta arıyorlardı, şimdi de iktidara giden yolun Pensilvanya’daki şarlatana kapı kulluğu yapmaktan geçtiğini zannediyorlar. Sırf okyanus ötesindeki efendilerine şirin gözükmek için, 250 şehit, 2 bin 193 gazi verdiğimiz 15 Temmuz direnişini dahi sulandırmaktan çekinmiyorlar. Ülkemizin FETÖ ile mücadelesine ket vurmak için şu ana kadar yapmadık tezvirat bırakmadılar. Ağızlarını her açtıklarında 15 Temmuz demokrasi destanı için ‘kontrollü darbe’ diyorlar, millete kurşun sıkanlara ‘ana kuzusu’ diye sahip çıkıyorlar. Burada amaç, diyet borcunu, koltuk borcunu layıkıyla ödemektir.”
“HAKARET VE KÜFÜR CHP’NİN SİYASET DİLİ”
Konuşmasında, “Burada sorun CHP’nin içinde bulunduğu tükenmişliğin geçici bir bunalım olmaktan çıkıp, kalıcı bir arıza hâline gelmesi, hatta üsten aşağı tüm kadrolara sirayet etmesidir” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün CHP siyaseten tükenmiş, bitmiş bir parti olarak adeta siyasi kadavra hâline gelmiştir, bunu da böyle biliniz. Millete söyleyecek ne tek bir sözleri, ne de ülkeye önerebilecek tek bir projeleri vardır. Çok daha vahimi ise, hamasetle, iftirayla, yalanla siyaset gemisini yürütebileceklerine inanmalarıdır” diye ekledi.
Hakaret ve küfrün, bugün CHP’nin siyaset dili olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fikrin olmadığı yerde küfür olur, vizyonun olmadığı yerde hakaret olur, kelamın, yani sözün gücüne güvenmeyenler hakaret yoluna başvurur” dedi
Parti teşkilatı içindeki hiç kimsenin AK Parti’nin üzerinde; AK Parti’nin de Türkiye’nin üzerinde olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizlerin hem partimize, hem ülkemize karşı sorumluluklarımız meseleye başka türlü yaklaşmamızı gerektiriyor. ‘Türkiye yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyor’, ‘Türkiye geleceğini inşa ediyor’ derken bunları öylesine söylenmiş sözler olarak değil, yürekten inandığımız hakikatler olarak ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ŞER GÜÇLER ÜLKEMİZİ VE PARTİMİZİ YIKMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
“Gördüğünüz gibi, hem içeride, hem dışarıda ne kadar şer güç varsa hepsi de ülkemizi ve partimizi yıkmak için var güçleriyle çalışıyor. Surda bir gedik açmak, bu kutlu çatıdan bir tuğla kopartmak için tüm çirkeflikleri deniyorlar” diye konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönde fitne girişimlerinden iftiralara, kara propagandan siyaset mühendisliklerine kadar devreye alınmadık hiçbir aracın bırakılmadığını söyledi. Tüm bunlara karşı verebilecekleri en güzel cevabın; milletle bütünleşerek seçimlerde mümkün olan en yüksek destek oranına ulaşmak ve mücadeleyi sürdürmek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin gelecek çeyrek asrının, yarım asrının belirleyicisi olacak bir seçime hazırlandığımızı asla unutmamalıyız. Bunun için hiç kimsenin kendi kişisel ajandasını, kişisel kariyer planını, kişisel hırslarını AK Parti’nin üzerinde tutmaya hakkı yoktur” diye ekledi.
“CHP, GİDEREK SİYASİ PARTİ HÜVİYETİNİ KAYBEDİYOR”
Türkiye’de gerçek anlamda ana muhalefet koltuğunun uzun zamandır boş olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP bırakın ana muhalefetlik vasfını, giderek siyasi parti hüviyetini dahi kaybetmektedir. 94 yıllık bir maziye sahip olduğunu iddia eden bir partinin mevcut yönetim altında geldiği yer gerçekten içler acısı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “DHKP-C’den bölücü terör örgütüne kadar çiçek atmadıkları, destek çıkmadıkları, koruyup kollamadıkları hiçbir illegal yapı adeta kalmamıştır. ‘Atatürk’ün partisi’ iddiasındaki CHP, bugün Pensilvanya’nın partisi hâline dönüşmüştür. Bir dönem iktidara gelmenin yolunu vesayet odaklarına emir erliği yapmakta arıyorlardı, şimdi de iktidara giden yolun Pensilvanya’daki şarlatana kapı kulluğu yapmaktan geçtiğini zannediyorlar. Sırf okyanus ötesindeki efendilerine şirin gözükmek için, 250 şehit, 2 bin 193 gazi verdiğimiz 15 Temmuz direnişini dahi sulandırmaktan çekinmiyorlar. Ülkemizin FETÖ ile mücadelesine ket vurmak için şu ana kadar yapmadık tezvirat bırakmadılar. Ağızlarını her açtıklarında 15 Temmuz demokrasi destanı için ‘kontrollü darbe’ diyorlar, millete kurşun sıkanlara ‘ana kuzusu’ diye sahip çıkıyorlar. Burada amaç, diyet borcunu, koltuk borcunu layıkıyla ödemektir.”
“HAKARET VE KÜFÜR CHP’NİN SİYASET DİLİ”
Konuşmasında, “Burada sorun CHP’nin içinde bulunduğu tükenmişliğin geçici bir bunalım olmaktan çıkıp, kalıcı bir arıza hâline gelmesi, hatta üsten aşağı tüm kadrolara sirayet etmesidir” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün CHP siyaseten tükenmiş, bitmiş bir parti olarak adeta siyasi kadavra hâline gelmiştir, bunu da böyle biliniz. Millete söyleyecek ne tek bir sözleri, ne de ülkeye önerebilecek tek bir projeleri vardır. Çok daha vahimi ise, hamasetle, iftirayla, yalanla siyaset gemisini yürütebileceklerine inanmalarıdır” diye ekledi.
Hakaret ve küfrün, bugün CHP’nin siyaset dili olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fikrin olmadığı yerde küfür olur, vizyonun olmadığı yerde hakaret olur, kelamın, yani sözün gücüne güvenmeyenler hakaret yoluna başvurur” dedi