ERDOĞAN, FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI KASETLE GELEN KILIÇDAROĞLU'DUR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmalarını gündeme getiren Kılıçdaroğlu'na seslenerek “Bu şahıs son günlerde ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ diye esip gürlemeye başladı. Madem bu kadar istiyor, öyleyse işte bugün burada FETÖ’nün siyasi ayağı sensin” dedi.
FETÖ'nün siyasi ayağının CHP Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rus edebiyatının ünlü ismi Tolstoy’un dediği gibi; ‘birine çamur atmadan önce iyi düşün ve sakın unutma, önce senin ellerin kirlenecek.’ Kılıçdaroğlu bize çamur atmaya çalışırken, elinde çamurla yakalanmıştır. Çünkü bu ülkede FETÖ’nün en önemli siyasi ayağı, bizatihi Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi ve ekibidir. FETÖ denilen yapı, ülkemizde uzunca bir süre hayır, eğitim, dayanışma faaliyeti yürüten bir sivil toplum yapısı görüntüsüyle varlık göstermiştir. Ülkemizdeki tüm siyasi iktidarlar, pek çok benzer yapı gibi, FETÖ’nün faaliyetlerini de, ihtiyatlı ve aynı zamanda müsamahakar bir şekilde takip etmiştir. Hatta diğer yapılara karşı oldukça hoyrat olan CHP iktidarları, darbe yönetimleri ve cunta yapılanmaları zamanında dahi, FETÖ aynı müsamahayı görmeyi sürdürebilecek ilişkiler kurabilmiştir.”
BİZİM DAVAMIZ ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN GELECEĞİNİ KORUMA DAVASIDIR
“Bizim FETÖ’yle davamız asla kişisel değildir. Bizim davamız, ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu, geleceğini koruma davasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ’yü temsil eden kişi ve kuruluşların şahsımıza, hükümetlerimize ve partimize karşı başlattığı saldırılara ve sürdürdüğü savaşa herkes şahittir” ifadesini kullandı.
CHP’nin genel başkan değişikliğinin ardından FETÖ’nün vesayetine, güdümüne girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, kendisini genel başkanlığa taşıyan kaset kumpasının dahi sorumluluğunu üzerimize yıkmaya çalışarak, FETÖ’nün istediği yolda yürümeye başlamıştır. Seni oraya getiren FETÖ, FETÖ, ne konuşuyorsun” dedi.
FETÖ hukuk tarafından terör örgütü olarak tanımlandığı hâlde CHP’nin ısrarla bu yapının safında yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü-mezhepçi terör örgütleriyle ve uzantılarıyla kol kola yürüyen CHP, 17-25 Aralık’tan sonra bu kadroya FETÖ’yü de dahil etmiştir. Esasen, bu konuda söyleyecek tek sözü olmayan tek partinin, ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ diye ortaya çıkması, suç mahalline dönen hırsız misali, kendi kendini ele vermesidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin FETÖ tezlerinin borazanlığını yaptığını, FETÖ ağzıyla kamuoyu oluşturmaya çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Her sözü, her mesajı, her eylemi FETÖ medyasında manşet olan Kılıçdaroğlu, FETÖ’yle mücadele konusunda attığımız her adımda karşımızda yer almıştır. FETÖ’nün en önemli insan devşirme ve mali kaynak kapısı olan dershanelerin kapatılması tartışması, CHP’yi ele veren bir diğer örnektir. Daha önce dershaneleri kapatmayı seçim beyannamesine dahi koyan bu parti, biz aynı amaçla harekete geçtiğimizde, karşımıza en büyük dershane destekçisi olarak çıktı. Çünkü bu zat ve ekibi omurgasızdır, FETÖ’ye diyet borçludur. Tek dertleri AK Parti’ye ve şahsıma zarar vermektir. Bunun için yapmayacakları iş, atmayacakları iftira yoktur. Biz kararlılıkla bu işin üzerine giderken, CHP milletvekilleri çıkıp ‘dershaneler kapatılırsa eğitimde sorunlar büyür’ diyebilecek kadar zıvanadan çıkabilmişlerdir. Hatta CHP, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili düzenlemeyi, tam da FETÖ’nün talebine uygun şekilde Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak, bu yapıyla aynı safta durduğunu iyice belli etmiştir.”
Gezi olaylarının, FETÖ ile CHP’nin birlikteliğini bir kez daha ortaya koyan hadiselerden bir diğeri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte de CHP yönetiminin, FETÖ’nün dolaşıma sürdüğü her argümana dört elle sarıldığını, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ tezleriyle Avrupa ülkelerine mektuplar yazarak, İstanbul Havalimanı’nın ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün inşaatlarının durdurulmasını bizzat istediğini anlattı.
CHP ve FETÖ’nin iş birliğinin 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimi sürecinde, aynı mesajları kopyala-yapıştır yaparak atacak kadar aleniyete döküldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘17-25 Aralık’tan sonra CHP grup kürsüsü aylar boyunca, Kılıçdaroğlu tarafından, FETÖ mensuplarının montaj ve iftira kasetlerinin dinletildiği bir mecraya çevrilmiştir. FETÖ ne demişse, Kılıçdaroğlu aynını tekrarlamıştır” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ KAMPANYASI BAŞLATTILAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ile FETÖ ilişkisinin Adana’da MİT tırlarının durdurulması, CHP milletvekillerinin kapatılan FETÖ gazetelerinin binalarına giderek dayanışma gösterisi yapması olaylarında da aleniyet kazandığını belirterek, “Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesinden Büyükelçi Karlov suikastine ve 6-8 Ekim hendek olaylarına kadar ülkemizin karşı karşıya kaldığı her krizde CHP yönetimi ile FETÖ ortak dil ve tavır geliştirmiştir” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun altı boş ithamlarla kamuoyunu meşgul ederek suçunu bastırmaya çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, , “Hatta bugünlerde, eski Genelkurmay Başkanlarından biri vasıtasıyla, doğrudan Meclis’in yasama dokunulmazlığına saldırı anlamına gelen bir kampanya başlattılar. Meclis’te tam kadro destek verdikleri bir düzenlemeyi, hemen ardından iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürenlerin kulaklarının, bu arada kimler tarafından çekildiği ortadadır. Vesayet döneminin hastalıklarının kalıntısı gördüğümüz bu tür saldırılara karşı tüm milletvekillerimizin derhâl dava açması önemlidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Malum Genelkurmay Başkanı, bir diğeri şu anda tabi öldü, Genelkurmay Başkanı, bunlar bildiriyi hazırladılar, bu bildiri yetmez. Şimdi soruyorum, her ikisinin de Genelkurmay Başkanlığı döneminde çıksınlar şunu söylesinler: ‘Biz şu kadar FETÖ’cü subayı ordudan ihraç ettik. Bu görev kimin? Benim görevim değil, sizin görevinizdi, niye ihraç etmediniz? Ya kimi aldatıyorsunuz? Askeri Şûra’da önümüze imza için getiriyorlardı değerli kardeşlerim, 17 yaklaşık şahsım, Millî Savunma Bakanım ve generaller ve her şey hazırlanır önümüze gelir, önümüze geldikten sonra da imzalar atılır. Ve bunların içinde çoğu zaman FETÖ’cü değil, bu Nurcuların içerisinden Kurtoğlu takımı vardır, onlardan da bunların ihraç ettikleri olmuştur, biz onlara bile imza atmadık. Ben de atmadım, milli savunma bakanlarım da atmadı. Peki, bunlar neye atıyordu imzayı? Onlara atıyordu. Peki, FETÖ’cülere niye atmadınız? Onları niye ihraç etmediniz? Bana bunun cevabını verin, bunu söyleyin. Çıkıp sağda, solda ben Başbakana şunu söyledim, bunu söyledim, yalan söylüyorsun yalan.”