Erdoğan, insan cüzdanında 1 dolarlık banknot saklamadığını merak etmiyor değil
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda FETÖ'nün siyasi ayağı Kılıçdaroğlu'dur diyerek "İnsan, bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değil" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ak Parti Grup Toplantısında yaptığı açıklamarın satırbaşları şu şekilde:
Türkiye’de FETÖ’nün serpilmesinde, büyümesinde, güçlenmesinde herkesin payı olabilir. Ama bu ülkede FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti’dir. Başbakanlığım boyunca, Yüksek Askeri Şuralarda önüme tek bir FETÖ’cünün dosyası gelmedi. Yıllarca siyasi alanda insanlara değerlerinden, ibadetlerinden, kıyafetlerinden dolayı saldıranların durumları da aynıdır. Bunlar, FETÖ tehdidi ortaya çıktıktan ve mücadele başladıktan sonra birden karşımıza en büyük FETÖ savunucusu olarak çıkarak, aslında ne kadar omurgasız olduklarını göstermişlerdir.
CHP ve İP'inde danışmanlarında FETÖ'cüler var.
FETÖ’yü bir terör örgütü olarak tanımlar ve mücadeleyi başlatırken, karşımızdaki sorunun büyüklüğünü az çok biliyorduk. Tahmin edemediğimiz husus, CHP’nin ve yıllarca zahirde bu gibi yapılara karşı gözüken çevrelerin, bir anda karşımıza en büyük FETÖ yandaşı olarak çıkmalarıydı. Sadece CHP değil İP'in de danışmanlarında FETÖ'cüler var. Arkadaki gerçek oyunun ortaya çıkmaması için kurulan bu tezgâhın yıllarca başarıyla yürütüldüğünü de teslim etmemiz gerekiyor. Kasım Gülek’ten Ecevit’e kadar namlı CHP’lilerden 12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerine kadar herkes, bu oyunda üzerine düşen rolü oynamış, FETÖ’ye figüranlık yapmışlardır. Bu oyunun son perdesinin başrolü de Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmiştir.
Cüzdanında 1 dolarlık banknot saklayıp saklamadığını merak etmiyor değiliz
15 Temmuz gecesi FETÖ, şahsımdan bakanlarımıza, bürokratlardan medya temsilcilerimize kadar, iktidarıyla muhalefetiyle pek çok milletvekiline kadar herkesin peşine düşmüştür. Bir tek kişi FETÖ’nün özel ilgisine, himayesine, korumasına mahzar olmuştur; o da Kemal Kılıçdaroğlu’dur. İstanbul Atatürk Havalimanında FETÖ’cülerin tanklarıyla burun buruna gelen bir genel başkanın önünde bir anda tüm yollar açılmıştır. Tankların arasından VİP nizamiyesinden uğurlanan kim, Kılıçdaroğlu... Biz tankların karşısında, F16'ların altındaydık ama sen Bakırköy'de başkanın evinde kahve yudumluyordun.
Şahsımı öldürmek için helikopterle, uçakla, tankla, özel yetiştirilmiş timlerle arayanlar, Kemal Kılıçdaroğlu’na bu şefkati niçin gösterdiler? İnsan, bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değil.
darbe olsaydı milletin karşısına hangi sıfatla çıkartılacaktı ?
Benim orada korumalarım gazi oldu. Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı? Aradan nice zaman geçti bu harekatın içinde olanlar yakalandı ama bir kısmı Yunanistan'a kaçtı. Bana da adaya gitmemi tavsiye edenler oldu. "Ben bu topraklarda doğdum bu topraklarda öleceğim" dedim. Eğer 10-15 dakikalık bir gecikme olsaydı bunlar bizi oralarda vuracaklardı. Süreç bu. Ey Kılıçdaroğlu, sen hala milleti aldatmakla meşgulsün. Kontrollü darbe doğru kontrol sizde ama başaramadınız. Şimdi buradan soruyorum: Şayet 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, ertesi gün Kemal kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkartılacaktı?
Kimlerin su katılmamış FETÖ'cü olduklarını gördük
Darbe girişimini “kurgu” diyerek önemsizleştirmeye çalışan, darbeciler için adalet yürüyüşü yapan, danışmanından milletvekiline etrafındaki nice kişi FETÖ’den hapse atılan böyle bir siyasetçinin, örgütle hiçbir ilişkisi olmadığına nasıl inanabiliriz? Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’yle ilişkisi, bu örgütün deşifre olduğu 17-25 Aralık’la hızlanmış, 15 Temmuz’un ardından da zirveye çıkmıştır. Eline milletin kanı bulaşan bir örgütün savunuculuğuna soyunmanın, siyasetle, siyasi hesapla, şark kurnazlığıyla, çıkarcılıkla dahi ilgisi olamaz. Bunun adı, örgütün kendisine verdiği kamikaze görevini yerine getirmektir. Kariyerini feda etmeyi göze alarak örgütün çıkarlarını korumaya çalışan bu zatın, her şeyi gibi, siyasi duruşunun da yalan olması tabiidir. Çünkü nice sosyalist diye, nice ulusalcı diye, nice milliyetçi diye, nice liberal diye, nice Kemalist diye, hatta nice şu veya bu İslami ekolden diye bilinen ismin, aslında su katılmamış FETÖ’cü çıktığını gördük. Kemal Kılıçdaroğlu için de aynı endişenin içindeyim.
Kaynak: TRT haber