Bugün Türk siyasi tarihinin en kara günü. 17 Eylül bir Başbakan ve iki bakanın idam edildiği gün. Her şey Menderes’in 424 milletvekili sandalyesine ulaşması ile başladı. Türk milletinin siyasi tercihini küçümseyen ve onlara kimi seçmeleri gerektiğini dayatan zihniyet darbe ile yönetime el koymuş ve Türk siyasi tarihinin en kara günleri başlamıştı.
Darbecilerin kurduğu mahkemede uydurma belgelerle yargılanan Menderes sürecin sonunda idam edilmiş evinin kapısına Menderes’in neden asıldığını bildiren bir kağıt asılmış ve celladın parası ailesinden tahsil edilmişti.
Menderes’in partisi 2 Mayıs 1954 seçimlerinde bugüne kadar hiçbir partinin ulaşamadığı bir oy oranı olan yüzde 57,6 oy alarak halkın büyük desteğini almış ancak bu halkın üzerinde egemenlik kuranların hedefine oturmuştu.
Menderes 9 ay 27 gün süren yargılama sonucunda yargılandığı 13 davadan bebek davası dışındaki tüm davalardan suçlu bulunarak idama mahkum edildi. Adnan Menderes idam sehpasına giderken son sözleri "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..." oldu.
Adnan Menderes'in idam edilmesine karşı çıktığı için sürgüne gönderilen Alparslan Türkeş Cemal Gürsel'e gönderdiği mektupta Menderesin idam edilmesinin yanlış olacağını ve ortaya çıkaracağı sonuçların ülkenin huzurunu bozacağını ifade ediyor.
Türkeş, 7 Eylül 1961'de sürgüne gönderildiği Yeni Delhi'den MBK Başkanı Cemal Gürsel'e, Yüksek Adalet Divanı'nda yargılanan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin doğru olmayacağını vurgulayan bir mektup yazdı. Türkeş, Menderes'in idam edilmesinin ülkenin huzurunu bozacağını söylüyor: Ölüm cezalarının infazı yurt dışında milletimizin ve devletimizin aleyhine tepkilere yol açacaktır. Milletimizi bölen kin ve garez duyguları şiddetlenecektir.
Mektupta Türkeş,
ORGENERALİM,
...Yüksek Adalet Divanı'nın vereceği cezalar içinde idam hükümleri tadil edilerek hafifletmek cihetine gidilmesi çok faydalı olacaktır. Çünkü:
a. İdam cezalarının infazı huzursuzluğu artıracaktır.
b. Ölüm cezalarının infazı devletimizin aleyhine tepkilere yol açacaktır.
c. Ölüm cezalarının infazı halinde milletimizi bölen kin ve garez duyguları şiddetlenecektir.
Şu halde bugün Adalet Divanı'nın vereceği kararlarının yalnız 13 KASIM KOMİTESİ'nce incelenmesi hukuki ve meşru olamaz.
Aksi halde millet ve tarih önünde sorumlu olacağımızı hatırlatırım.
Saygılarımla
Alparslan TÜRKEŞ
Darbecilerin kurduğu mahkemede uydurma belgelerle yargılanan Menderes sürecin sonunda idam edilmiş evinin kapısına Menderes’in neden asıldığını bildiren bir kağıt asılmış ve celladın parası ailesinden tahsil edilmişti.
Menderes’in partisi 2 Mayıs 1954 seçimlerinde bugüne kadar hiçbir partinin ulaşamadığı bir oy oranı olan yüzde 57,6 oy alarak halkın büyük desteğini almış ancak bu halkın üzerinde egemenlik kuranların hedefine oturmuştu.
Menderes 9 ay 27 gün süren yargılama sonucunda yargılandığı 13 davadan bebek davası dışındaki tüm davalardan suçlu bulunarak idama mahkum edildi. Adnan Menderes idam sehpasına giderken son sözleri "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..." oldu.
Adnan Menderes'in idam edilmesine karşı çıktığı için sürgüne gönderilen Alparslan Türkeş Cemal Gürsel'e gönderdiği mektupta Menderesin idam edilmesinin yanlış olacağını ve ortaya çıkaracağı sonuçların ülkenin huzurunu bozacağını ifade ediyor.
Türkeş, 7 Eylül 1961'de sürgüne gönderildiği Yeni Delhi'den MBK Başkanı Cemal Gürsel'e, Yüksek Adalet Divanı'nda yargılanan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin doğru olmayacağını vurgulayan bir mektup yazdı. Türkeş, Menderes'in idam edilmesinin ülkenin huzurunu bozacağını söylüyor: Ölüm cezalarının infazı yurt dışında milletimizin ve devletimizin aleyhine tepkilere yol açacaktır. Milletimizi bölen kin ve garez duyguları şiddetlenecektir.
Mektupta Türkeş,
ORGENERALİM,
...Yüksek Adalet Divanı'nın vereceği cezalar içinde idam hükümleri tadil edilerek hafifletmek cihetine gidilmesi çok faydalı olacaktır. Çünkü:
a. İdam cezalarının infazı huzursuzluğu artıracaktır.
b. Ölüm cezalarının infazı devletimizin aleyhine tepkilere yol açacaktır.
c. Ölüm cezalarının infazı halinde milletimizi bölen kin ve garez duyguları şiddetlenecektir.
Şu halde bugün Adalet Divanı'nın vereceği kararlarının yalnız 13 KASIM KOMİTESİ'nce incelenmesi hukuki ve meşru olamaz.
Aksi halde millet ve tarih önünde sorumlu olacağımızı hatırlatırım.
Saygılarımla
Alparslan TÜRKEŞ