Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde, Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’na katılarak konuşma gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu, Samsun'un önemine değindiği konuşmasında "Samsun sadece Samsunlular için değil, sadece Türkiyeliler için değil bütün mazlum ülkeler için örnek alınacak bir kenttir. Çünkü bu kent Milli Kurtuluş Savaşının kıvılcımının atıldığı bir kenttir. Dolayısıyla Samsun’un bizim tarihimizde ve dünya tarihinde önemli bir yeri vardır. İşgal altındaki bir ülkede, yönetimin işgalci güçleri kendi ülkesine davet ettiği ve onlara boyun eğdiği bir ortamda, bir kişinin, biz asla boyun eğmeyeceğiz, teslim olmayacağız, gemileri gördüğü zaman kararlılıkla “geldikleri gibi gideceklerdir” diyen bir kişinin kentidir burası aynı zamanda. Dolayısıyla Samsun’un bizim açımızdan, dünya siyaset tarihi açısından da özel önemi vardır." ifadelerini kullandı.
Ankara'da Oturduğumuz İçin İktidar Olamadık
"Sizden bir isteğim daha; sakın umutsuzluğa kapılmayın" diyen Kılıçdaroğlu, açıklamasın devamında " Bu ülke güzel bir ülke, bu ülkenin insanları da çok güzel. Efendim bugüne kadar CHP iktidar olmadı eleştirisi de geliyor. Doğrudur. Kabahat vatandaşta değil kabahat bizde kardeşim. Sen vatandaşa gittin çayını, kahvesini içtin, derdini dinledin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi? Oturdun Ankara’da tumturaklı laflar ettin niye oyumuz artmıyor. Artmaz kardeşim. Şimdi geziyorum mahalle mahalle, köy köy, sokak sokak. Esnaftı, kapıcıydı, apartman görevlisiydi, minibüs şoförüydü, taksi şoförüydü, kamyon şoförüydü, sanayiciydi, tüccardı, esnaftı her bir sosyal kimliğin sorunlarına eğiliyorum. O sorunları çözmek benim boynumun borcudur.
Devlet yönetiminde partizanlık olmaz
Biz millet ittifakı olarak bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz, bu ülkeye huzuru getireceğiz, bu ülkeye barışı getireceğiz, bu ülkeye üretimi getireceğiz. Bu ülkede siyasetçi nasıl hesap verir onun örneğini getireceğiz ve yeni bir süreci başlatacağız. Yeni bir süreç, ahlaklı bir süreç, adaletli bir süreç. Bu olmadığı takdirde devlette çürüme başlar. Liyakat önemlidir devlette, işi ehline vereceksin diyor. İşi ehline vermediğin takdirde olmaz orada savurganlık olur. Devlet yönetiminde partizanlık olmaz. Bakın Belediye Başkanımız burada kendilerine söylediğim şudur, Belediye Başkanı seçildiğin gün göğsündeki altı oku çıkaracaksın kardeşim. Sen artık bütün o beldenin Belediye Başkanısın. Hiçbir vatandaş arasında oy verdi vermedi ayrım yapmadan herkesi kucaklayacaksın, herkese eşit davranacaksın. Eğer bir mahallede fakirler varsa oraya pozitif ayrımcılık yapacaksın ve senin bulunduğun, yönettiğin bir beldede bir çocuk yatağa aç giriyorsa o gece uyumayacaksın kardeşim o çocuğun önce karnını doyuracaksın. Bakın bizim devlet anlayışımız budur. Biz bunu Türkiye genelinde yapmak istiyoruz."
Vatandaşın eleştirisinden ders çıkaracaksınız
İttifakın varlık nedeni de budur. Demokrasi, beraber, birlikte yeniden inşa edeceğiz, huzur içinde yaşayacağız. İnsanların siyasi görüşü farklı olabilir siz saygı duymak zorundasınız. İnsanlar sizi eleştirebilir saygı duymak zorundasınız. Akıl akıldan üstündür belki birisinin söylediği doğrudur sizin aklınıza gelmemiştir vatandaş eleştirirken oradan ders çıkarırsınız. Demek ki bir yanlışım var dersiniz. Her ağzını açanı yakalayıp hapse atarsanız orada demokrasi olmaz, düşünce özgürlüğü olmaz. Bunların sağlanması lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu, Samsun'un önemine değindiği konuşmasında "Samsun sadece Samsunlular için değil, sadece Türkiyeliler için değil bütün mazlum ülkeler için örnek alınacak bir kenttir. Çünkü bu kent Milli Kurtuluş Savaşının kıvılcımının atıldığı bir kenttir. Dolayısıyla Samsun’un bizim tarihimizde ve dünya tarihinde önemli bir yeri vardır. İşgal altındaki bir ülkede, yönetimin işgalci güçleri kendi ülkesine davet ettiği ve onlara boyun eğdiği bir ortamda, bir kişinin, biz asla boyun eğmeyeceğiz, teslim olmayacağız, gemileri gördüğü zaman kararlılıkla “geldikleri gibi gideceklerdir” diyen bir kişinin kentidir burası aynı zamanda. Dolayısıyla Samsun’un bizim açımızdan, dünya siyaset tarihi açısından da özel önemi vardır." ifadelerini kullandı.
Ankara'da Oturduğumuz İçin İktidar Olamadık
"Sizden bir isteğim daha; sakın umutsuzluğa kapılmayın" diyen Kılıçdaroğlu, açıklamasın devamında " Bu ülke güzel bir ülke, bu ülkenin insanları da çok güzel. Efendim bugüne kadar CHP iktidar olmadı eleştirisi de geliyor. Doğrudur. Kabahat vatandaşta değil kabahat bizde kardeşim. Sen vatandaşa gittin çayını, kahvesini içtin, derdini dinledin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi? Oturdun Ankara’da tumturaklı laflar ettin niye oyumuz artmıyor. Artmaz kardeşim. Şimdi geziyorum mahalle mahalle, köy köy, sokak sokak. Esnaftı, kapıcıydı, apartman görevlisiydi, minibüs şoförüydü, taksi şoförüydü, kamyon şoförüydü, sanayiciydi, tüccardı, esnaftı her bir sosyal kimliğin sorunlarına eğiliyorum. O sorunları çözmek benim boynumun borcudur.
Devlet yönetiminde partizanlık olmaz
Biz millet ittifakı olarak bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz, bu ülkeye huzuru getireceğiz, bu ülkeye barışı getireceğiz, bu ülkeye üretimi getireceğiz. Bu ülkede siyasetçi nasıl hesap verir onun örneğini getireceğiz ve yeni bir süreci başlatacağız. Yeni bir süreç, ahlaklı bir süreç, adaletli bir süreç. Bu olmadığı takdirde devlette çürüme başlar. Liyakat önemlidir devlette, işi ehline vereceksin diyor. İşi ehline vermediğin takdirde olmaz orada savurganlık olur. Devlet yönetiminde partizanlık olmaz. Bakın Belediye Başkanımız burada kendilerine söylediğim şudur, Belediye Başkanı seçildiğin gün göğsündeki altı oku çıkaracaksın kardeşim. Sen artık bütün o beldenin Belediye Başkanısın. Hiçbir vatandaş arasında oy verdi vermedi ayrım yapmadan herkesi kucaklayacaksın, herkese eşit davranacaksın. Eğer bir mahallede fakirler varsa oraya pozitif ayrımcılık yapacaksın ve senin bulunduğun, yönettiğin bir beldede bir çocuk yatağa aç giriyorsa o gece uyumayacaksın kardeşim o çocuğun önce karnını doyuracaksın. Bakın bizim devlet anlayışımız budur. Biz bunu Türkiye genelinde yapmak istiyoruz."
Vatandaşın eleştirisinden ders çıkaracaksınız
İttifakın varlık nedeni de budur. Demokrasi, beraber, birlikte yeniden inşa edeceğiz, huzur içinde yaşayacağız. İnsanların siyasi görüşü farklı olabilir siz saygı duymak zorundasınız. İnsanlar sizi eleştirebilir saygı duymak zorundasınız. Akıl akıldan üstündür belki birisinin söylediği doğrudur sizin aklınıza gelmemiştir vatandaş eleştirirken oradan ders çıkarırsınız. Demek ki bir yanlışım var dersiniz. Her ağzını açanı yakalayıp hapse atarsanız orada demokrasi olmaz, düşünce özgürlüğü olmaz. Bunların sağlanması lazım." dedi.