OLMADI BAŞKAN VATANDAŞ SANA BUNUN İÇİN OY VERMEDİ
31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden henüz aylar geçmişken sıkıntılar sanki yılların birikimini yansıtıyor.
Tekrar seçilen ya da yeniden seçilen başkanların durumu çokta birbirinden farklı değil aslında.
Aradaki tek fark başkanın becerisine kalıyor açıkçası…
Kimseye beceriksiz demiyoruz ama, sonuçta mevcut durumu kurtarmak için biraz beceri gerekiyor.
Seçimlerden önce başkan olmayan ve farklı siyasi partiden başkan adayı olanların aday oldukları belediyenin durumu hakkında seçimlerden önce biraz araştırma yapıp belediyenin durumu hakkında bazı bilgilere ulaşması gerekir diye düşünüyorum.
Eğer böyle bir bilgiye ulaşamamış bir başkan adayı varsa ki olduğunu düşünmüyorum bu aday beceriksiz, plansız, projesiz bir adaydır diye de düşünmekten kendimi alamıyorum.
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan asıl meseleye gelelim.
Meselemiz İlkadım Başkanı Necattin Demirtaş ve diğer belediye başkanları.
Demirtaş’ın seçimlerden önce halka ve belediye çalışanlarına ne gibi sözler verdiğini buradan tek tek açıklayacak değilim.
Herkes Başkan Demirtaş’ın ne sözler verdiğini hala hafızasında tutuyordur.
Başkan Demirtaş, seçimlerde en büyük desteği belediye çalışanlarından aldı desek yalan olmaz.
Çalışanlar, onların eş dost ve akrabaları ile birlikte İlkadım halkının çoğunluğu sandıkta Demirtaş’ı destekleyerek başkanlık koltuğuna taşıdı.
Başkan Demirtaş’da seçim propagandasında Erdoğan Tok aday olmasaydı aday olmazdım diye yürüttüğü kampanyadan başarıyla çıkarak Tok ile olan eski hesabını da kapatmış oldu.
Ama başkan olmakla her şey yoluna girmedi.
Başkanlık koltuğuna oturan Demirtaş bir borç yığını ile karşılaştığını açıklayarak önce tüm yatırımları durdurduğunu ardından da çalışanların ücretlerini ödemekte zorlandığını açıkladı.
İlk birkaç ay emlak vergisi ödemeleri ile maaşlar ödendi…
Sonra çalışanların ücretlerinin yarısı ödendi ve Başkan Demirtaş “bende ücretimin yarısını aldım” açıklaması yaparak durumu kurtarmaya çalıştı.
Bir sonra ki ay belediye çalışanlarının dönüşümlü olarak ücretsiz izine çıkarılacağı açıklaması yapıldı.
Başkan Demirtaş, daha sonra yaptığı açıklamada ödeme krizinin 1,5 yıl kadar süreceğini açıkladı.
Bu açıklamayı yaptığı sırada daha önce kaybettiği seçimlerde belediyeyi Erdoğan Tok’a 2014 yılında 95 milyon lira borçla devrettiğini ve şimdi ise bu rakamın 2,5 katı bir artışla belediyeyi devraldığını açıkladı.
Bunlar Başkan Demirtaş’ın açıklamaları…
Belediyenin borç durumu ortada…
Başkan Demirtaş 95 milyon Lira ile başkanlığı devrettiğinde dolar 2,15 Lira değerindeydi.
Bunun karşılığı şimdiki parayla yaklaşık 250 milyon Lira.
Yani başkan Demirtaş belediyeyi 5 yıl önce 250 milyon Lira borçla devretmiş.
Rakamlara baktığımızda belediyenin durumu 5 yıl önce de şimdikinden pek farklı değilmiş açıkçası.
Burada kimseyi övmeye veya kimseyi yermeye çalışmıyorum…
Bir durumu açıklamaya çalışıyorum…
O da belediye çalışanlarının durumu…
Burada iğneyi başkan Demirtaş’a doğru yönelteceğim izninizle…
Sayın Başkan, bir belediye başkanı çözüm üretmek zorundadır…
Meseleleri ve sorunları en kısa süre içerisinde çözüme ulaştırmak makamıdır.
Maaşlarını alamayan personele “Ben de maaşımın yarısını aldım” demek doğru bir açıklama değildir.
Sizden daha önce başkanlığı devralan Erdoğan Tok’tan böyle bir açıklama duydunuz mu ?
O da o dönemde belediyeyi borçla devralmıştı…
Ama ne yapıp ne edip belediye çalışanlarının maaşlarını ödemişti.
Size de yakışan böyle bir davranıştır.
Çalışanların maaşlarını ödememek bir kenara “Ben de maaşımın yarısını aldım” ne demek…
Birde buna belediyenin borcunu bahane etmek o da başka bir ayıp…
Asıl konu ise bu durumun birkaç ay değil 1,5 yıl süreceğini açıklamanız.
Nasıl olacak bu ?
Çalışanlar bu duruma nasıl dayanacak ?
Faturalarını, kiralarını, masraflarını nasıl karşılayacaklar ?
Borcu olan vardır, kredisi olan vardır, çocuğunu evlendirecek olan vardır…
Vardır da vardır…
Ne olacak bu insanların hali ?
Yatırımları durdurdunuz anlarız geçici bir durum deriz…
Aslında bir çok durumu anlarız ve geçici deriz ama…
Çalışanların durumu öyle mi ?
Bir ay maaşını alamayan bir çalışan kaç ay geri gider ?
Siz de zamanında maaşla çalıştınız…
Hiç maaşınızı alamadığınız oldu mu ?
Hiç ücretsiz izne ayrıldığınız oldu mu ?
Öyle birkaç ay değil 1-1,5 yıl gibi bir durumla karşılaştınız mı ?
Bunları size gönül vermiş seçimlerde sizlerle el ele vermiş ama şimdi mağdur edildiğini söyleyen ve bu konuda yardım isteyen bazı çalışanlarınız adına söyledim.
Başkan Demirtaş, iğneyi önce kendinize batırın…
Tekrar görüşmek üzere…
31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden henüz aylar geçmişken sıkıntılar sanki yılların birikimini yansıtıyor.
Tekrar seçilen ya da yeniden seçilen başkanların durumu çokta birbirinden farklı değil aslında.
Aradaki tek fark başkanın becerisine kalıyor açıkçası…
Kimseye beceriksiz demiyoruz ama, sonuçta mevcut durumu kurtarmak için biraz beceri gerekiyor.
Seçimlerden önce başkan olmayan ve farklı siyasi partiden başkan adayı olanların aday oldukları belediyenin durumu hakkında seçimlerden önce biraz araştırma yapıp belediyenin durumu hakkında bazı bilgilere ulaşması gerekir diye düşünüyorum.
Eğer böyle bir bilgiye ulaşamamış bir başkan adayı varsa ki olduğunu düşünmüyorum bu aday beceriksiz, plansız, projesiz bir adaydır diye de düşünmekten kendimi alamıyorum.
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan asıl meseleye gelelim.
Meselemiz İlkadım Başkanı Necattin Demirtaş ve diğer belediye başkanları.
Demirtaş’ın seçimlerden önce halka ve belediye çalışanlarına ne gibi sözler verdiğini buradan tek tek açıklayacak değilim.
Herkes Başkan Demirtaş’ın ne sözler verdiğini hala hafızasında tutuyordur.
Başkan Demirtaş, seçimlerde en büyük desteği belediye çalışanlarından aldı desek yalan olmaz.
Çalışanlar, onların eş dost ve akrabaları ile birlikte İlkadım halkının çoğunluğu sandıkta Demirtaş’ı destekleyerek başkanlık koltuğuna taşıdı.
Başkan Demirtaş’da seçim propagandasında Erdoğan Tok aday olmasaydı aday olmazdım diye yürüttüğü kampanyadan başarıyla çıkarak Tok ile olan eski hesabını da kapatmış oldu.
Ama başkan olmakla her şey yoluna girmedi.
Başkanlık koltuğuna oturan Demirtaş bir borç yığını ile karşılaştığını açıklayarak önce tüm yatırımları durdurduğunu ardından da çalışanların ücretlerini ödemekte zorlandığını açıkladı.
İlk birkaç ay emlak vergisi ödemeleri ile maaşlar ödendi…
Sonra çalışanların ücretlerinin yarısı ödendi ve Başkan Demirtaş “bende ücretimin yarısını aldım” açıklaması yaparak durumu kurtarmaya çalıştı.
Bir sonra ki ay belediye çalışanlarının dönüşümlü olarak ücretsiz izine çıkarılacağı açıklaması yapıldı.
Başkan Demirtaş, daha sonra yaptığı açıklamada ödeme krizinin 1,5 yıl kadar süreceğini açıkladı.
Bu açıklamayı yaptığı sırada daha önce kaybettiği seçimlerde belediyeyi Erdoğan Tok’a 2014 yılında 95 milyon lira borçla devrettiğini ve şimdi ise bu rakamın 2,5 katı bir artışla belediyeyi devraldığını açıkladı.
Bunlar Başkan Demirtaş’ın açıklamaları…
Belediyenin borç durumu ortada…
Başkan Demirtaş 95 milyon Lira ile başkanlığı devrettiğinde dolar 2,15 Lira değerindeydi.
Bunun karşılığı şimdiki parayla yaklaşık 250 milyon Lira.
Yani başkan Demirtaş belediyeyi 5 yıl önce 250 milyon Lira borçla devretmiş.
Rakamlara baktığımızda belediyenin durumu 5 yıl önce de şimdikinden pek farklı değilmiş açıkçası.
Burada kimseyi övmeye veya kimseyi yermeye çalışmıyorum…
Bir durumu açıklamaya çalışıyorum…
O da belediye çalışanlarının durumu…
Burada iğneyi başkan Demirtaş’a doğru yönelteceğim izninizle…
Sayın Başkan, bir belediye başkanı çözüm üretmek zorundadır…
Meseleleri ve sorunları en kısa süre içerisinde çözüme ulaştırmak makamıdır.
Maaşlarını alamayan personele “Ben de maaşımın yarısını aldım” demek doğru bir açıklama değildir.
Sizden daha önce başkanlığı devralan Erdoğan Tok’tan böyle bir açıklama duydunuz mu ?
O da o dönemde belediyeyi borçla devralmıştı…
Ama ne yapıp ne edip belediye çalışanlarının maaşlarını ödemişti.
Size de yakışan böyle bir davranıştır.
Çalışanların maaşlarını ödememek bir kenara “Ben de maaşımın yarısını aldım” ne demek…
Birde buna belediyenin borcunu bahane etmek o da başka bir ayıp…
Asıl konu ise bu durumun birkaç ay değil 1,5 yıl süreceğini açıklamanız.
Nasıl olacak bu ?
Çalışanlar bu duruma nasıl dayanacak ?
Faturalarını, kiralarını, masraflarını nasıl karşılayacaklar ?
Borcu olan vardır, kredisi olan vardır, çocuğunu evlendirecek olan vardır…
Vardır da vardır…
Ne olacak bu insanların hali ?
Yatırımları durdurdunuz anlarız geçici bir durum deriz…
Aslında bir çok durumu anlarız ve geçici deriz ama…
Çalışanların durumu öyle mi ?
Bir ay maaşını alamayan bir çalışan kaç ay geri gider ?
Siz de zamanında maaşla çalıştınız…
Hiç maaşınızı alamadığınız oldu mu ?
Hiç ücretsiz izne ayrıldığınız oldu mu ?
Öyle birkaç ay değil 1-1,5 yıl gibi bir durumla karşılaştınız mı ?
Bunları size gönül vermiş seçimlerde sizlerle el ele vermiş ama şimdi mağdur edildiğini söyleyen ve bu konuda yardım isteyen bazı çalışanlarınız adına söyledim.
Başkan Demirtaş, iğneyi önce kendinize batırın…
Tekrar görüşmek üzere…