REFERANDUM ve GAFMAN
Meclis anayasa değişikliği kararı aldıktan sonra başlayan referandum sürecinin başında sonucun ne olacağı hakkında kesin bir kararım yoktu.
Şartları eşit görüyordum açıkçası.
Çünkü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan oy yüzdeleri beni bu kanaate yönlendiriyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerde % 51.79 oy alarak seçilmişti.
Geriye % 48 oy kalıyordu.
Bu rakamlara bakarak referandumun bıçak sırtında geçeceğini düşünüyordum.
Haksız da sayılmam yani.
Bir taraf % 52 diğer taraf % 48.
Muhallefetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir ders çıkarttığını düşünüyordum açıkçası.
Neden, derseniz ?
Ekmelettin İhsanoğlu yerine daha iyi bir aday çıkartabilselerdi başarılı olabilirlerdi.
Aday tercihinde yanlış yaptıklarının farkında olduklarını düşünüyordum.
Sonuçta muhaliflerin aldığı oy oranına bakıldığında toplamda % 48 hiçte küçümsenmeyecek bir rakamdı.
Bu yüzden bunu dikkate alacaklarını düşündüğüm muhalefetin daha ciddi bir kampanya düzenleyeceğini, referandumun bıçak sırtında geçeceğini ve her iki tarafında kazanabileceğini düşünmüştüm.
Ama, düşünemediğim tek şey Kılıçdaroğlu idi.
Bir radyo programında söyledikleri her şeyi değiştirmişti.
GAFMAN sahneye çıkmıştı.
Radyo programında söyledikleri bir GAF olarak nitelendirilmeye çalışılsa da olan olmuştu.
Ortada bir gerçek vardı.
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği maddelerini bilmiyordu.
Bir insan kendisinin bile bilmediği bir şeyi başkalarına nasıl anlatabilirdi.
GAFMAN’ın yaşattığı bu son durum kararsızlar üzerinde ciddi bir şekilde kararlılığa dönüşüp “EVET” cephesine doğru bir kaymaya sebep olacaktır.
Birde, aklıma gelmişken sizlerle paylaşayım.
Hani eskilerin bir sözü vardır, “Lafın zorunu söyleyip kolayını karşındakine bırakma” diye.
Şimdi sizlerle bu sözlerin birini ele alalım.
Ne diyordu GAFMAN ?
Tamam, Erdoğan’ı seviyorsunuz ve ona oy veriyorsunuz.
Ya, ondan sonra kötü birisi gelirse ?
GAFMAN’ın kampanya sürecindeki önemli sözlerden birisi bu.
Lafın zoru bu.
Kolayını sizin adınıza ben söyleyeyim.
Sayın Kılıçdaroğlu.
Kaç seçime girdiniz ?
Bu millet sizi başa getirdi mi ?
Demek ki neymiş ?
Bu millet işini biliyormuş.
Kimi başa getireceğini, kimi getirmeyeceğini biliyormuş.
Demek ki ney miş ?
Millet, kim kendisine güveniyorsa ona güveniyormuş.
Demek ki ney miş ?
Millet, kim kendisini adam yerine koyuyorsa onu adam yerine koyuyormuş.
Neyse, konumuza geri dönelim.
Referandumda “HAYIR” cephesi toplumun cahil olduğunu düşünerek bir kampanya yürütüyor.
Ama, unuttukları bir şey var.
Bu toplum cahil değil.
Herkesin her şeyden haberi var.
En ücra köylerde bile internet var.
Yediden yetmişe herkesin sosyal medya hesapları var.
Ama, sizin bundan haberiniz yok.
Tekrar görüşmek üzere.
Meclis anayasa değişikliği kararı aldıktan sonra başlayan referandum sürecinin başında sonucun ne olacağı hakkında kesin bir kararım yoktu.
Şartları eşit görüyordum açıkçası.
Çünkü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan oy yüzdeleri beni bu kanaate yönlendiriyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerde % 51.79 oy alarak seçilmişti.
Geriye % 48 oy kalıyordu.
Bu rakamlara bakarak referandumun bıçak sırtında geçeceğini düşünüyordum.
Haksız da sayılmam yani.
Bir taraf % 52 diğer taraf % 48.
Muhallefetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir ders çıkarttığını düşünüyordum açıkçası.
Neden, derseniz ?
Ekmelettin İhsanoğlu yerine daha iyi bir aday çıkartabilselerdi başarılı olabilirlerdi.
Aday tercihinde yanlış yaptıklarının farkında olduklarını düşünüyordum.
Sonuçta muhaliflerin aldığı oy oranına bakıldığında toplamda % 48 hiçte küçümsenmeyecek bir rakamdı.
Bu yüzden bunu dikkate alacaklarını düşündüğüm muhalefetin daha ciddi bir kampanya düzenleyeceğini, referandumun bıçak sırtında geçeceğini ve her iki tarafında kazanabileceğini düşünmüştüm.
Ama, düşünemediğim tek şey Kılıçdaroğlu idi.
Bir radyo programında söyledikleri her şeyi değiştirmişti.
GAFMAN sahneye çıkmıştı.
Radyo programında söyledikleri bir GAF olarak nitelendirilmeye çalışılsa da olan olmuştu.
Ortada bir gerçek vardı.
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği maddelerini bilmiyordu.
Bir insan kendisinin bile bilmediği bir şeyi başkalarına nasıl anlatabilirdi.
GAFMAN’ın yaşattığı bu son durum kararsızlar üzerinde ciddi bir şekilde kararlılığa dönüşüp “EVET” cephesine doğru bir kaymaya sebep olacaktır.
Birde, aklıma gelmişken sizlerle paylaşayım.
Hani eskilerin bir sözü vardır, “Lafın zorunu söyleyip kolayını karşındakine bırakma” diye.
Şimdi sizlerle bu sözlerin birini ele alalım.
Ne diyordu GAFMAN ?
Tamam, Erdoğan’ı seviyorsunuz ve ona oy veriyorsunuz.
Ya, ondan sonra kötü birisi gelirse ?
GAFMAN’ın kampanya sürecindeki önemli sözlerden birisi bu.
Lafın zoru bu.
Kolayını sizin adınıza ben söyleyeyim.
Sayın Kılıçdaroğlu.
Kaç seçime girdiniz ?
Bu millet sizi başa getirdi mi ?
Demek ki neymiş ?
Bu millet işini biliyormuş.
Kimi başa getireceğini, kimi getirmeyeceğini biliyormuş.
Demek ki ney miş ?
Millet, kim kendisine güveniyorsa ona güveniyormuş.
Demek ki ney miş ?
Millet, kim kendisini adam yerine koyuyorsa onu adam yerine koyuyormuş.
Neyse, konumuza geri dönelim.
Referandumda “HAYIR” cephesi toplumun cahil olduğunu düşünerek bir kampanya yürütüyor.
Ama, unuttukları bir şey var.
Bu toplum cahil değil.
Herkesin her şeyden haberi var.
En ücra köylerde bile internet var.
Yediden yetmişe herkesin sosyal medya hesapları var.
Ama, sizin bundan haberiniz yok.
Tekrar görüşmek üzere.