Eğitim-Bir-Sen samsun 1 Nolu Şube tarafından “Bir Bilenle Bilge Nesil Projesi Okur-Yazar Buluşmaları” kapsamında Şair –Yazar Hayati İnanç ile bir konferans gerçekleştirildi.
İlkadım Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleşen program yoğun ilgi gördü. Programa Samsun Valisi Osman Kaymak, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, projeye dahil olan öğrenciler ve rehber öğretmenler katıldı.
“Hayata Şiirden Bakmak” teması altında verilen konferans öncesinde Şube Başkanı Hamdi Yıldız açılış konuşması yaptı. Başkan YILDIZ konuşmasında; “Bir Bilenle Bilge Nesil projemizin okur-yazar buluşmaları kapsamında çok kıymetli hocamız Hayati İnanç beyefendi ile bir araya geldik. Geçen yıl 1520 öğrencimiz ve 165 öğretmenimiz ile gerçekleştirdiğimiz projemizi bu yıl 17 ilçemizde 1600 öğrenci ve 200 öğretmenimizin rehberliğinde 4 kitap okuyarak gerçekleştiriyoruz. Geçen sene siz kıymetli gençlerimiz ile Nurullah Genç hocamızı buluşturmuş, bu sene de çok kıymetli hocamız Hayati İnanç beyefendiyi şehrimize davet ettik. Kendisi bizleri kırmayarak onur konuğumuz olarak şehrimize teşrif ettiler" şeklinde konuştu.
“Can Veren Pervaneler” adı altında konferanslar veren Hayati İnanç, konuşmasına okumanın insana kazandırdığı meziyetlerden ve güzelliklerden söz ederek başladı.
Yazar Hayati İnanç, İstanbul kütüphanelerinde yarım asır ömür tüketen Tarihçi Arnold Toynbee, kendisine bu kadar zaman İstanbul kütüphanelerinde ne aradınız diye soranlara “ Şair Baki’nin memleketinde olmak yetmez mi” diyerek cevap verdiğini ve maalesef bizim bugün Şair Baki’yi tanımaktan ne kadar uzakta olduğumuzu vurguladı.
Hayati İnanç konuşmasının devamında özellikle gençlere hayat ölçüsü olacak tavsiyelerde bulundu. Divan Edebiyatı şairleri Fuzuli, Baki, Nabi ve Necip Fazıl Kısakürek’ten beyitler dile getirdi.
Ölüm temasını şairlerin beyitlerinden örnekler vererek anlatan Hayati İnanç, ölümün yok oluş değil ebedi bir hayata doğuş olduğunu, ölümden endişelenmenin yersiz olduğunu ifade ederek, “Beden bir kapsüldür, ölüm ruhun beden kapsülünden ayrılmasıdır. Sonsuz hayat garanti, esas mesele o hayatın saadet mi, felaket mi olacağı. Ölüm olmazsa dünya çekilmez. Ölüme çare arayanlar boşuna zahmet çekmesinler. ‘Ölüm güzel şey budur perde ardından haber, Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber’, ‘Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var, Oh ne güzel bayramda tahta ata binmek var.’ , ‘Ebedi gençlik ölüm desem kimse inanmaz. Taş ihtiyarlar, selvi çürür, ölüm yıpranmaz.’” dedi.
Yazar İnanç, “ Arapça ilim dilidir, Farsça sohbet dilidir, Türkçe ise devlet dilidir. Diğer bir ifadeyle Arapça Ulemanın dilidir, Farsça Evliyanın dilidir Türkçe ise Ümeranın dilidir. Biz bu üç dili bir araya getirerek muhteşem bir kültür ve medeniyet tesis ettik.”diye konuştu.
Annelikten daha kutsal bir görev olmadığını ifade eden İnanç; "Cennet ne kadınların ne de erkeklerin ayakları altında değil annelerin ayakları altındadır" diyerek anneliğin kutsal bir vazife olduğunu belirtti. “Dünyada en ağır, en zor, en vazgeçilmez iş anneliktir. Her evlat bir annenin eseridir, karşınızda okuma-yazma bilmeyen bir annenin ve ilkokul mezunu refikam hanımefendinin eseri olarak bulunuyorum. 20 yaşıma kadar anamın eline baktım, ondan bu tarafa 40 yıldır hanımın eline bakıyorum, tam bir zavallıyım. Eğer bir gün tatil yapacağım dese karşınıza çıkamazdım. 58 yaşımı doldurdum, annelikten daha ağır iş görmedim" ifadelerini kullandı.
Konferans Hayati İnanç'a hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile tamamlandı.
İlkadım Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleşen program yoğun ilgi gördü. Programa Samsun Valisi Osman Kaymak, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, projeye dahil olan öğrenciler ve rehber öğretmenler katıldı.
“Hayata Şiirden Bakmak” teması altında verilen konferans öncesinde Şube Başkanı Hamdi Yıldız açılış konuşması yaptı. Başkan YILDIZ konuşmasında; “Bir Bilenle Bilge Nesil projemizin okur-yazar buluşmaları kapsamında çok kıymetli hocamız Hayati İnanç beyefendi ile bir araya geldik. Geçen yıl 1520 öğrencimiz ve 165 öğretmenimiz ile gerçekleştirdiğimiz projemizi bu yıl 17 ilçemizde 1600 öğrenci ve 200 öğretmenimizin rehberliğinde 4 kitap okuyarak gerçekleştiriyoruz. Geçen sene siz kıymetli gençlerimiz ile Nurullah Genç hocamızı buluşturmuş, bu sene de çok kıymetli hocamız Hayati İnanç beyefendiyi şehrimize davet ettik. Kendisi bizleri kırmayarak onur konuğumuz olarak şehrimize teşrif ettiler" şeklinde konuştu.
“Can Veren Pervaneler” adı altında konferanslar veren Hayati İnanç, konuşmasına okumanın insana kazandırdığı meziyetlerden ve güzelliklerden söz ederek başladı.
Yazar Hayati İnanç, İstanbul kütüphanelerinde yarım asır ömür tüketen Tarihçi Arnold Toynbee, kendisine bu kadar zaman İstanbul kütüphanelerinde ne aradınız diye soranlara “ Şair Baki’nin memleketinde olmak yetmez mi” diyerek cevap verdiğini ve maalesef bizim bugün Şair Baki’yi tanımaktan ne kadar uzakta olduğumuzu vurguladı.
Hayati İnanç konuşmasının devamında özellikle gençlere hayat ölçüsü olacak tavsiyelerde bulundu. Divan Edebiyatı şairleri Fuzuli, Baki, Nabi ve Necip Fazıl Kısakürek’ten beyitler dile getirdi.
Ölüm temasını şairlerin beyitlerinden örnekler vererek anlatan Hayati İnanç, ölümün yok oluş değil ebedi bir hayata doğuş olduğunu, ölümden endişelenmenin yersiz olduğunu ifade ederek, “Beden bir kapsüldür, ölüm ruhun beden kapsülünden ayrılmasıdır. Sonsuz hayat garanti, esas mesele o hayatın saadet mi, felaket mi olacağı. Ölüm olmazsa dünya çekilmez. Ölüme çare arayanlar boşuna zahmet çekmesinler. ‘Ölüm güzel şey budur perde ardından haber, Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber’, ‘Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var, Oh ne güzel bayramda tahta ata binmek var.’ , ‘Ebedi gençlik ölüm desem kimse inanmaz. Taş ihtiyarlar, selvi çürür, ölüm yıpranmaz.’” dedi.
Yazar İnanç, “ Arapça ilim dilidir, Farsça sohbet dilidir, Türkçe ise devlet dilidir. Diğer bir ifadeyle Arapça Ulemanın dilidir, Farsça Evliyanın dilidir Türkçe ise Ümeranın dilidir. Biz bu üç dili bir araya getirerek muhteşem bir kültür ve medeniyet tesis ettik.”diye konuştu.
Annelikten daha kutsal bir görev olmadığını ifade eden İnanç; "Cennet ne kadınların ne de erkeklerin ayakları altında değil annelerin ayakları altındadır" diyerek anneliğin kutsal bir vazife olduğunu belirtti. “Dünyada en ağır, en zor, en vazgeçilmez iş anneliktir. Her evlat bir annenin eseridir, karşınızda okuma-yazma bilmeyen bir annenin ve ilkokul mezunu refikam hanımefendinin eseri olarak bulunuyorum. 20 yaşıma kadar anamın eline baktım, ondan bu tarafa 40 yıldır hanımın eline bakıyorum, tam bir zavallıyım. Eğer bir gün tatil yapacağım dese karşınıza çıkamazdım. 58 yaşımı doldurdum, annelikten daha ağır iş görmedim" ifadelerini kullandı.
Konferans Hayati İnanç'a hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile tamamlandı.