SAYIN KARAASLAN HERKESE SORDUNUZ DA VATANDAŞA NEDEN SORMADINIZ ?
Çok değil birkaç gün önce Samsun kamuoyunda neler konuşulduğunu sizlerle paylaşarak sözlerime başlamak istiyorum…
İşimiz gereği tüm siyasi partilerin Milletvekilleri, il ilçe başkanları ve yöneticileri görüşürüz ve zaman zaman istişareler yaparız…
Son günlerde bildiğiniz üzere bu tip siyasi görüşmelerin ve istişarelerin temel konusu yaklaşan yerel seçimleri üzerine olmuştur.
Muhalefetin ağırlıkla söylemleri arasında en çok duyduğumuz sözlerin başında ise vatandaşın sayın Erdoğan’a olan bağlılığının tüm siyasi dengeleri bozduğu olmuştur…
Hatta o kadar ki muhalefet zaman zaman vatandaşın adaya değil sayın Erdoğan’a oy verdiğini ve koltukta oturacak siyasetçinin kim olduğunun pek öneminin olmadığını vurgulamıştır…
Öyle ki, iki üç gün öncesine kadar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili Ak Parti dışında hiçbir siyasi partinin ciddi bir beklentisi dahi yoktu.
Muhalefet aslında bu açıklamarında haklıydı.
Vatandaşın Erdoğan sevgisi her şeyin üzerinde olmuştu.
Mesela, Samsun Büyükşehir Başkanlığı yapan Yusuf Ziya Yılmaz’ın yaptıklarına karşı vatandaşın tavrı neydi bir bakalım.
Sayın Yılmaz, “köylüler çamurlu ayakkabılar ile şehre giriyorlar ben bunu istemiyorum” dedi UKM kararları ile şehir merkezine minübüslerin girmesini yasakladı. Vatandaş tek araçla geldiği şehir merkezine üç araçla gelmek zorunda kaldı. Bu kararlara isyan etti, bağırdı çağırdı ama yine gitti Ak Parti’ye oy verdi.
Sayın Yılmaz, “Samsunspor’un adını bile duymak istemiyorum” dedi. Samsunspor zor günler geçirdi, küme düştü, yaşayabileciği en zor günleri yaşadı. Taraftar maçlarda Yusuf Ziya Yılmaz’a olmadık hakaretleri yaptı, bağırdı, çağırdı adeta isyan etti. Ama yine gitti Ak Parti’ye oy verdi.
Sayın Yılmaz, evlerinin balkonuna çamaşır asanları görünce bundan çok rahatsız oldu ve “Bu görüntüler midemi bulandırıyor” dedi. Vatandaşını küçümsedi, aşağıladı. Vatandaş yine gitti Yusuf Ziya Yılmaz’a oy verdi.
Sayın Yılmaz, Samsun’un en büyük problemlerinden birisi olan park sorununu çözmek yerine gitti bir Parkomat şirketi ile anlaşma yaptı. Şehrin bütün ana caddelerini ücretli park yeri haline getirdi. Öyleki, bu şirket ücretlerin yüzde 75’ini kasasına koydu 25’ini belediyeye verdi. Millet kızdı, öfkelendi, bağırdı, icralık oldu yine de gitti Sayın Yılmaz’a oy verdi…
Sayın Yılmaz, Saathane esnafına bir proje gösterdi. Burayı turistik merkez yapacağız herkes kazanacak dedi. Esnafın tüm itirazlarına ldırış etmeden kazmayı vurdu. Aradan yıllar geçti. Saathane mahvoldu. Esnaflar iflas etti. Çok ocaklar söndü. Ama yine gidip Ak Parti’ye oy verdiler.
Sayın Yılmaz, bir anda bir açıklama yaptı. “Gülsan sanayi sitesini oradan kaldıracağım” dedi. Binlerce esnaf ne diyeceğini şaşırdı. Nereye gideceklerdi, ne yapacaklardı ? Açıklamayı yapan dediğini yapardı. Peşpeşe açıklamalar yaptılar, nereye gideceğiz dediler, ocağımızı söndürüyorsunuz dediler. Adam orayı yıkacağım diyor başka da bir şey demiyordu. Yine de gittiler Yılmaz’a oy verdiler.
Birileri açıkçası vatandaşın Erdoğan’a olan sevgisini iyi kullanıyordu. Vatandaşın zerre kadar sevmediği adaylar sansıktan birer birer çıkıyordu. Ne liyakat ne de vatandaşın talebi aranmıyor sandığa kimi koysan çıkıyordu.
Yusuf Ziya Yılmaz’ın istifası ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir çok Belediye Başkanı talip oldu. Sayın Erdoğan’ın tasarrufları ile Bafra Belediye Başkanı sayın Zihni Şahin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığına getirildi. İyi de oldu. Çünkü, diğer adaylardan birisinin bu göreve getirilmesi parti içerisinde bir hizipleşmeye bir ayrıştırmaya neden olabilirdi.
Sayın Zihni Şahin’in adının açıklanması ile birlikte şehirde ciddi değişikliler yaşanmaya başladı. Şehre girişi yasaklanan minübüsler daha yeni başkan koltuğa gelmeden şehir merkezine gelmeye başladı. Kimse de bundan rahatsız olmadı. Her şey iyi başlamıştı. Yeni başkan Samsunspor’a verdiği her türlü destek ile taraftarın gönlünü kazandı onlarla birlikte maçları izledi. Taraftar ilk defa bir başkan ile maç izlemeye başladı. Hem de bağırıp çağırmadan, hakaretler etmeden.
Sonra yeni Başka Gülsan esnafı ile bir araya geldi ve hiçbir esnafın zarar görmeyeceğini ne yapacaklarsa birlikte yapacaklarını söyledi. Gönüllerini aldı. Ne yapacaklarsa birlikte yapacaklardı. Öyle de yaptılar.
Prkomatlar ile ilgili bir açıklama yaptı başkan sonra. Parkomat şirketi ile yapılan anlaşmanın iptal edilemeyeceğini söyledi. Yapılan anlaşma ile anlaşmanın bozulması ile Parkomat şirketine çok büyük rakamlarda tazminat ödeneceğini ve belediyenin bu tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını ama bu veya benzer bir şirket ile yeni bir anlaşmanın asla yapılmayacağını bildirdi. Yine de elinden geldiğince bazı caddelerde Parkomatları kaldırdı.
Şimdi bütün bunlara daha çok başlık eklenirde biz lafı daha fazla uzatmadan niye bunları yazdığımıza dönelim.
Sayın Zihni Şahin, çok kısa bir süre içerisinde gönülleri fethetti, vatandaşın sevgisini kazandı. Kimseye bir şey dayatmadan istişare ile toplumun sözlerine kulak vererek, onları dinleyerek, STK’lar ile istişare ederek, birilerinin değil Samsun halkının menfaatlerini gözeterek görev yaptı. Kimse ile tartışmadı, kimse ile karşı karşıya gelmedi, kimseye dayatmadı. Hem parti teşkilatları hem de vatandaş ile büyük bir uzlaşı ve barışık halde görev yaptı. Gönülleri kazandı.
Birkaç gün öncesine kadar hiçbir kimsenin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili seçimlerde en ufak bir tereddütü yok iken, kimse seçimler ile ilgili en ufak bir endişe yaşamaz iken, kimse sandıktan başka bir şey çıkmaz derken her şey bir anda değişti.
Sayın Mustafa Demir Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklandı. Her şey bütün dengeler alt üst oldu. Samsun kamuoyu bu isme büyük tepki gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Sosyal medya adeta yıkılıyor. Her cenahtan tepkiler yağıyor. İki gün önce Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday bulamayan partiler ellerini ovuşturmaya başladı.
MHP tabanından Erhan Usta’ya büyük çağrı var. Aday ol diye. Haksız da sayılmazlar yani. Ak Parti tabanının tepkisini görenler kolları sıvadı. MHP Büyükşehir Belediye Başkanlığına adeta göz dikti. Ak Parti tabanından kendilerine tepki oylarının geleceğini gördüler. Öyle ya, hep kendileri fedakarlık yapacak değillerdi. Bir defa da Ak Parti tabanı kendilerine destek olabilirdi. Dayatma bir ismi seçmek yerine Samsun’lu bir adaya oy verebilirlerdi. Böylece Büyükşehirde iddia sahibi olmaları ile birlikte bir çok ilçeyi de alabilirlerdi. Bunu fark ettiler ve hummalı bir çalışmaya başladılar.
Ak Parti cenahına dönünce henüz ciddi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyunda ve sosyal medyada yaşanan tepkileri şimdilik görmezden geliyorlar. Akıllarınca bu tepkiler birkaç güne normalleşir, vatandaşın sinirleri yatışır ondan sonra kabullendiririz anlayışı ile beklemedeler. Sadece Sayın Karaaslan’dan bir açıklama geldi.
Karaaslan açıklamasında “Adayımızı titiz bir çalışma ve geniş istişare ile belirledik” dedi.
Biz de soruyoruz...
Sayın Karaaslan, kiminle istişare yaptınız ?
Kimlerle titiz çalışma yaptınız ?
Halka sordunuz mu ?
Bu titiz çalışma ve istişare içerisinde vatandaş var mı ?
Bu istişare ve titiz çalışma yaptığınız isimleri de açıklayın da yarın yaşanacak olaylarda vatandaş hesap sorsun değil mi ?
Yoksa tek başınıza kalırsınız…
Tekrar görüşmek üzere…
Çok değil birkaç gün önce Samsun kamuoyunda neler konuşulduğunu sizlerle paylaşarak sözlerime başlamak istiyorum…
İşimiz gereği tüm siyasi partilerin Milletvekilleri, il ilçe başkanları ve yöneticileri görüşürüz ve zaman zaman istişareler yaparız…
Son günlerde bildiğiniz üzere bu tip siyasi görüşmelerin ve istişarelerin temel konusu yaklaşan yerel seçimleri üzerine olmuştur.
Muhalefetin ağırlıkla söylemleri arasında en çok duyduğumuz sözlerin başında ise vatandaşın sayın Erdoğan’a olan bağlılığının tüm siyasi dengeleri bozduğu olmuştur…
Hatta o kadar ki muhalefet zaman zaman vatandaşın adaya değil sayın Erdoğan’a oy verdiğini ve koltukta oturacak siyasetçinin kim olduğunun pek öneminin olmadığını vurgulamıştır…
Öyle ki, iki üç gün öncesine kadar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili Ak Parti dışında hiçbir siyasi partinin ciddi bir beklentisi dahi yoktu.
Muhalefet aslında bu açıklamarında haklıydı.
Vatandaşın Erdoğan sevgisi her şeyin üzerinde olmuştu.
Mesela, Samsun Büyükşehir Başkanlığı yapan Yusuf Ziya Yılmaz’ın yaptıklarına karşı vatandaşın tavrı neydi bir bakalım.
Sayın Yılmaz, “köylüler çamurlu ayakkabılar ile şehre giriyorlar ben bunu istemiyorum” dedi UKM kararları ile şehir merkezine minübüslerin girmesini yasakladı. Vatandaş tek araçla geldiği şehir merkezine üç araçla gelmek zorunda kaldı. Bu kararlara isyan etti, bağırdı çağırdı ama yine gitti Ak Parti’ye oy verdi.
Sayın Yılmaz, “Samsunspor’un adını bile duymak istemiyorum” dedi. Samsunspor zor günler geçirdi, küme düştü, yaşayabileciği en zor günleri yaşadı. Taraftar maçlarda Yusuf Ziya Yılmaz’a olmadık hakaretleri yaptı, bağırdı, çağırdı adeta isyan etti. Ama yine gitti Ak Parti’ye oy verdi.
Sayın Yılmaz, evlerinin balkonuna çamaşır asanları görünce bundan çok rahatsız oldu ve “Bu görüntüler midemi bulandırıyor” dedi. Vatandaşını küçümsedi, aşağıladı. Vatandaş yine gitti Yusuf Ziya Yılmaz’a oy verdi.
Sayın Yılmaz, Samsun’un en büyük problemlerinden birisi olan park sorununu çözmek yerine gitti bir Parkomat şirketi ile anlaşma yaptı. Şehrin bütün ana caddelerini ücretli park yeri haline getirdi. Öyleki, bu şirket ücretlerin yüzde 75’ini kasasına koydu 25’ini belediyeye verdi. Millet kızdı, öfkelendi, bağırdı, icralık oldu yine de gitti Sayın Yılmaz’a oy verdi…
Sayın Yılmaz, Saathane esnafına bir proje gösterdi. Burayı turistik merkez yapacağız herkes kazanacak dedi. Esnafın tüm itirazlarına ldırış etmeden kazmayı vurdu. Aradan yıllar geçti. Saathane mahvoldu. Esnaflar iflas etti. Çok ocaklar söndü. Ama yine gidip Ak Parti’ye oy verdiler.
Sayın Yılmaz, bir anda bir açıklama yaptı. “Gülsan sanayi sitesini oradan kaldıracağım” dedi. Binlerce esnaf ne diyeceğini şaşırdı. Nereye gideceklerdi, ne yapacaklardı ? Açıklamayı yapan dediğini yapardı. Peşpeşe açıklamalar yaptılar, nereye gideceğiz dediler, ocağımızı söndürüyorsunuz dediler. Adam orayı yıkacağım diyor başka da bir şey demiyordu. Yine de gittiler Yılmaz’a oy verdiler.
Birileri açıkçası vatandaşın Erdoğan’a olan sevgisini iyi kullanıyordu. Vatandaşın zerre kadar sevmediği adaylar sansıktan birer birer çıkıyordu. Ne liyakat ne de vatandaşın talebi aranmıyor sandığa kimi koysan çıkıyordu.
Yusuf Ziya Yılmaz’ın istifası ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir çok Belediye Başkanı talip oldu. Sayın Erdoğan’ın tasarrufları ile Bafra Belediye Başkanı sayın Zihni Şahin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığına getirildi. İyi de oldu. Çünkü, diğer adaylardan birisinin bu göreve getirilmesi parti içerisinde bir hizipleşmeye bir ayrıştırmaya neden olabilirdi.
Sayın Zihni Şahin’in adının açıklanması ile birlikte şehirde ciddi değişikliler yaşanmaya başladı. Şehre girişi yasaklanan minübüsler daha yeni başkan koltuğa gelmeden şehir merkezine gelmeye başladı. Kimse de bundan rahatsız olmadı. Her şey iyi başlamıştı. Yeni başkan Samsunspor’a verdiği her türlü destek ile taraftarın gönlünü kazandı onlarla birlikte maçları izledi. Taraftar ilk defa bir başkan ile maç izlemeye başladı. Hem de bağırıp çağırmadan, hakaretler etmeden.
Sonra yeni Başka Gülsan esnafı ile bir araya geldi ve hiçbir esnafın zarar görmeyeceğini ne yapacaklarsa birlikte yapacaklarını söyledi. Gönüllerini aldı. Ne yapacaklarsa birlikte yapacaklardı. Öyle de yaptılar.
Prkomatlar ile ilgili bir açıklama yaptı başkan sonra. Parkomat şirketi ile yapılan anlaşmanın iptal edilemeyeceğini söyledi. Yapılan anlaşma ile anlaşmanın bozulması ile Parkomat şirketine çok büyük rakamlarda tazminat ödeneceğini ve belediyenin bu tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını ama bu veya benzer bir şirket ile yeni bir anlaşmanın asla yapılmayacağını bildirdi. Yine de elinden geldiğince bazı caddelerde Parkomatları kaldırdı.
Şimdi bütün bunlara daha çok başlık eklenirde biz lafı daha fazla uzatmadan niye bunları yazdığımıza dönelim.
Sayın Zihni Şahin, çok kısa bir süre içerisinde gönülleri fethetti, vatandaşın sevgisini kazandı. Kimseye bir şey dayatmadan istişare ile toplumun sözlerine kulak vererek, onları dinleyerek, STK’lar ile istişare ederek, birilerinin değil Samsun halkının menfaatlerini gözeterek görev yaptı. Kimse ile tartışmadı, kimse ile karşı karşıya gelmedi, kimseye dayatmadı. Hem parti teşkilatları hem de vatandaş ile büyük bir uzlaşı ve barışık halde görev yaptı. Gönülleri kazandı.
Birkaç gün öncesine kadar hiçbir kimsenin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili seçimlerde en ufak bir tereddütü yok iken, kimse seçimler ile ilgili en ufak bir endişe yaşamaz iken, kimse sandıktan başka bir şey çıkmaz derken her şey bir anda değişti.
Sayın Mustafa Demir Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklandı. Her şey bütün dengeler alt üst oldu. Samsun kamuoyu bu isme büyük tepki gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Sosyal medya adeta yıkılıyor. Her cenahtan tepkiler yağıyor. İki gün önce Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday bulamayan partiler ellerini ovuşturmaya başladı.
MHP tabanından Erhan Usta’ya büyük çağrı var. Aday ol diye. Haksız da sayılmazlar yani. Ak Parti tabanının tepkisini görenler kolları sıvadı. MHP Büyükşehir Belediye Başkanlığına adeta göz dikti. Ak Parti tabanından kendilerine tepki oylarının geleceğini gördüler. Öyle ya, hep kendileri fedakarlık yapacak değillerdi. Bir defa da Ak Parti tabanı kendilerine destek olabilirdi. Dayatma bir ismi seçmek yerine Samsun’lu bir adaya oy verebilirlerdi. Böylece Büyükşehirde iddia sahibi olmaları ile birlikte bir çok ilçeyi de alabilirlerdi. Bunu fark ettiler ve hummalı bir çalışmaya başladılar.
Ak Parti cenahına dönünce henüz ciddi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyunda ve sosyal medyada yaşanan tepkileri şimdilik görmezden geliyorlar. Akıllarınca bu tepkiler birkaç güne normalleşir, vatandaşın sinirleri yatışır ondan sonra kabullendiririz anlayışı ile beklemedeler. Sadece Sayın Karaaslan’dan bir açıklama geldi.
Karaaslan açıklamasında “Adayımızı titiz bir çalışma ve geniş istişare ile belirledik” dedi.
Biz de soruyoruz...
Sayın Karaaslan, kiminle istişare yaptınız ?
Kimlerle titiz çalışma yaptınız ?
Halka sordunuz mu ?
Bu titiz çalışma ve istişare içerisinde vatandaş var mı ?
Bu istişare ve titiz çalışma yaptığınız isimleri de açıklayın da yarın yaşanacak olaylarda vatandaş hesap sorsun değil mi ?
Yoksa tek başınıza kalırsınız…
Tekrar görüşmek üzere…