Devlet Aklının Göstergesi Eğitim Sistemimiz
Devlet bireysel yeteneklerin kaşifi olarak eğitim sistemini önce inşa eder.
İnsan kaynaklarının israfı kadar tehlikeli israf yoktur ; bir toplumun koruyucu şemsiyesi olan devlet için…
Geleceği öngörme yetisi ve önlem alma becerisi eğitim, öngörülemeyen risklere karşı da olasıkları değerlendirebilen düzen kurmak için ihtiyaç olan insan kaynağını geliştirmektir
Bu stratejisi yoksa bir amaca hizmet etmeyecekse 13 yıllık zorunlu ücretsiz eğitim ekonomik anlamda korkunç bir yüktür.
Neden eğitim zorunlu ve ücretsizdir; geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ihtiyaca göre yeteneklerine göre yetişmesi amacından dolayı…
Bu amaç için eğitimin maliyet fayda analizi yapılır; sağladığı fayda düşünülerek o ekonomik külfete bakılmaz.
Eğitim, bir anlamda koruyucu hekimlik gibi hastalıktan önce tedbir almaktır.
Toplumsal sorunları öngörerek önlem almak da devlet aklının somut adımı eğitimle mümkün olacaktır.
Zira kaosu öngören düzeni kurar.
Ancak toplumlardaki kaosu yerel akılla göremeyen devlet bunu sömürgecilerin düzenine açık kapı olabileceğini öngörüp bir milli güvenlik sorunu yaklaşımıyla ele almalıdır.
Devlet aklının somut göstergesi eğitim sistemizde karmaşa hakimse geleceğimiz kaosu besleyen daha güçlü düzenbazların kurbanı olacaktır.
Sömürgeciler kaostan beslenir karmaşayı yönetir, hedef toplumları yeteneksizleştirip, ulusal ruhtan uzaklaştırıp popüler kültürün borazancısı yapar.
Bilişim çağında tek değer para etrafında sosyal medya borazanıyla tıklandıkça gıdıklanan bir gençlik ne kadar devlet aklının eseri ne kadar tiktokun eseri düşünün.
Bu gençlerin ne kadarının kanaat önderi anne babaları öğretmenleri veya yerli ve ulusal aydınlardır; ne kadarının popüler kültür arenası sosyal medyadır.
Bu çocuk ebeveyn olacak çocuk yetiştirecek, öğretmen olacak aklımızı inşa edecek doktor olacak canımızı kurtaracak, asker polis olacak canımızı koruyacak.
Avukat hakim savcı olacak hakkımızı savunacak.
Hangi ruhla, hangi sevgiyle, hangi değerle, ahlakla, hangi akılla bunu yapacak?
Ey devlet yaklaşan kaosun asıl kökleri ekonomik değil eğitseldir.
Yanlış teşhis yanlış tedaviler ya da pansuman tedbirler zaman kaybıdır ve de düşman taktiğidir; zamanı iyi yönetemeyerek de yenilir yok olabiliriz.
Bizi tarih sahnesinden silmek isteyenler bunu defalarca denediler hala denemekteler. Sü uyur düşman uyumaz demiş atalarımız.
Bilmem tehlikenin farkında mıyız?
Asım KURUMAHMUT/ Eğitim ve Kariyer Danışmanı