Aday Çokluğu Değil Liyakat Kazandıracak
Türkiye 14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine hazırlanıyor.
Seçimlere 1 buçuk ay varken hala bazı partilerin seçimlere nasıl bir ittifakla gireceği, adaylarını nasıl belirleyeceği belli değil.
Cumhur İttifakı üyeleri seçimlere kendi parti logoları ve adayları ile gireceğini açıklarken Millet İttifakı’nda hala belirsizlik hakim.
Umarım seçimlere kadar bu çalışmalarını gerçekleştirirler.
Parti genel merkezlerinde bunlar yaşanırken aday adayları bir bir ortaya çıktılar.
En çok aday adayı Ak Parti’de olurken onu CHP izledi.
Ak Parti 92 aday adayını kamuoyuna tanıtırken CHP ise 1 Nisan Cumartesi günü aday adaylarını tanıtacak.
Ak Parti’den aday adayı olan 92 kişiden kaçını tanıyorsunuz derseniz ben en az yarısını ilk defa aday adayı tanıtım gününde gördüm.
Yani aday adaylarının en az yarısını tanımıyorum.
Diğer yarısının bir kısmının ise Ak Parti’ye oy verdiğinden bile şüpheliyim dersem yalan olmaz.
Ama bir 15 kişi sağlam diyebilirim.
Onlar partiyi ve teşkilatları bilen, parti tabanını tanıyan, partilerine emek vermiş, davalarına başından itibaren sahip çıkmış insanlar.
Birde bütün bunların arasında İş-Kur’a gitmesi gerekirken partiden aday adayı olanlar ile birilerinin talimatı ile ortaya çıkanlar var.
Örnek verecek olursak.
Bir aday adayına sorduğum “İl başkanının kim olduğunu biliyor musun? İl yönetiminin de tanıdığı var mı? Sorusuna “Hayır, kimseyi tanımıyorum.” Cevabını aldığımı söyleyebilirim.
Bir başka örnek ise bağlı olduğu teşkilat başkanına bile bilgi vermeden aday aday olanı söylediğimde ne demek istediğimi sanırım anlarsınız.
CHP’ye gelince…
Ak Parti’nin 3’te 1’i kadar bir aday adayı var.
Ama büyük bir çoğunluğu aday olmayı hak eden isimler diyebilirim.
Orada büyük bir yarış var.
Kadın adaylar arasında da büyük bir çekişme oluyor.
Ancak…
CHP’de en büyük sıkıntı…
Millet İttifakı…
Millet İttifakı’nın 0.5’lik partilerinden birisinin Samsun listelerine seçilecek bir yerden gösterilmesi bütün dengeleri değiştirir.
İşte o zaman CHP’de kıyamet kopar.
Samsun’da 2 vekili olan CHP bu sayıyı çoğaltmayı beklerken böyle bir durum karşısında oluşacak tepkinin sonuçlarını şu anda belirlemek zor.
Ama…
Alınan bilgilere göre böyle beklenti var.
Yani…
CHP listelerine girecek başka bir partinin adayı dengeleri alt üst eder.
İyi Parti’de işler yolunda değil diyebiliriz.
Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları ve istifası sonrası İyi Parti’de kan kaybı devam ediyor.
Kulislerde konuşulanlara göre partinin oyu 6-7 civarlarına kadar düştü.
Durum toparlanacak gibi görünmüyor.
Samsun’da 2 vekili olan İyi Parti’yi zor günler bekliyor.
Partinin ne genel Merkezinde ne de teşkilatlarından durumu toparlayacak bir girişim yok.
Sayın Akşener, açıkçası durumu toparlamak için konuşuyor ama konuştukça daha vahim bir durum ortaya çıkıyor.
Yani İyi Parti’nin 2 vekili için alarm zilleri çalıyor diyebiliriz.
Son günlerde Muharrem İnce’nin Memleket Partisi bu seçimlerin parlayan yıldızı olacak gibi gözüküyor.
Sayın İnce tecrübeli bir siyasetçi.
Bugüne göre değil geleceğe göre adımlar atıyor.
Açıkçası Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına dair en ufak bir beklentisi yok.
Olsaydı bir şekilde Millet İttifakı’nın içinde olurdu.
Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağına inandığı için kendisinin ve partisinin yol haritasını hazırlamış.
Ona göre “Yenmiş te yenmiş, yenmiş te yenmiş” olayı tekrar tezahür edecek.
İnce, böyle düşündüğü için olsa gerek daha önce Cumhurbaşkanlığı adaylığında kendisine “Gel bakalım Muharrem” diyen Kılıçdaroğlu’na dün yaptığı görüşmede “Güle güle” demezdi.
Ama yıldızı parlayan memleket Partisi’nin Samsun’da bir handikabı var.
Memleket Partisi Samsun İl Başkanı.
Kimsenin bilmediği, kimsenin tanımadığı bir il başkanı.
Ben bile adını bilmiyorum.
Siyaseti biliyor mu?
Onu da bilmiyorum.
Zira siyasette böyle fırsatlar çok az çıkar.
Çok az parti ve parti lideri böyle bir çıkış yakalar.
Akıllı ve tecrübeli siyasetçiler bu fırsatı asla kaçırmaz.
Sayın il başkanı galiba böyle bir durumun bile farkında değil.
Hala ortalıkta gözükmediğine göre.
Ama, biraz uyanıklık var galiba.
Milletvekili aday adayı olmuş partisinden.
Köy kurnazı misali…
Neyse partilerden bahsederken halktan bahsetmeden olmaz.
Samsun halkı kafasında hangi partiden olursa olsun Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Milletvekilliği seçimlerini birbirinden ayırmış.
Cumhurbaşkanına verdiği oyu cumhurbaşkanının partisine vermeyecek.
“Liyakata bakacağım” diyor büyük bir çoğunluğu.
Yani milletvekilliğinde partiye değil adaya oy verecek.
Galiba bu sefer partisi önemli değil milletvekilliğinde liyakat öne çıkacak.
Tekrar görüşmek üzere…