Mecliste söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye'nin büyük bir kalkınma ve büyüme mücadelesi verdiğinin altını çizdi.Büyüme ve kalkınma kavramlarının artık sürekli gündemde olan terimler olduğunu ifade eden Yılmaz, "Büyüme derken gerçekten ekonominin nicelik olarak genişlemesinden,rakamların artmasından, kişi başına gelir, milli gelir, ihracat artışından bahsediyoruz. Kalkınma veya gelişme dediğimiz zaman biraz daha geniş bir kavram içerisine giriyoruz. Buna birde en önemli nitelik ekliyoruz sosyal adalet. Kalkınmanın temel bir unsuru. Diğer bir ifade ile kalkınmış ülke sadece büyümeyen, büyümenin yanı sıra çeşitli kaynakları ve fırsatları toplumun geneline yaygınlaştıran bir ülkedir. Buna son yıllarda bir madde daha ilave edildi yönetişim. Geliriniz yüksek olabilir, sosyal adalet alabilen, çevreyi de gelecek nesilden ödünç aldığınızı dikkate alabilirsiniz ama insanların temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışsanız, kurumlarınızı katılımcı mekanizmaları çalıştıramıyor iseniz tam anlamıyla kalkınmış bir ülke olamıyorsunuz. " dedi."TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN BAŞARI SAĞLANDI"Son 20 yıl ele alındığında kalkınma ve dört boyutlu gelişmelere bakıldığında Türkiye'nin bu süreçte dünyadan en fazla payı almaya başladığını kaydeden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü; "2000-2020 döneminde gelişmiş olanülkelerin dünya hasılasından aldığı pay yüzde 57'den, yüzde 42'ye düşmüş iken gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 43'den, yüzde 58'e yükselmiştir. Türkiye'nin bu dönemde yaptığı yatırımlarla dünyada ekonomik hasılamız yüzde 1.5 iken, yüzde 2'ye çıkmıştır. Son 20 yılda gelirimizi dünya ortalamasının üzerinde artırmışız. Dünya hasılası olarak baktığımızda 2000-2020 döneminde dünya ortalaması yüzde 3.8 büyümüş biz yüzde 4.8 büyümüşüz. Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı paya batığımızda 2001 yılında dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 0.43 iken 2020 yılında yüzde 1 seviyesine yani iki katına çıkmıştır. Kalkınmışlık düzeyinde ise ülkemiz 2000'li yılların başında 3.500 dolardı. Alt orta gelir seviyesi bir ülkeydik. Bugün üst orta gelir seviyesindeyiz. Aslında 2013'lerde bir dönem yüksek gelir seviyesini test ettik.
Ama o günleri takip eden Gezi hadisesi, Çukur eylemleri, Suriye ve mülteci konuları, Doğu Akdeniz ve 15 Temmuz hadiseleri gibi olaylar üst orta gelir seviyemizi geri çekti. Gelire göre bu sınıflandırmaların yanında birde 'İnsani kalkınma' dediğimiz bir sınıflandırma daha var. Bunda örgün eğitimin insan oranı söz konusu ve 4 gruba ayrılmıştır. Alt grup, orta grup, yüksek insan kalkınma grubu, çok yüksek insan kalkınma grubu. Türkiye son 20 yılda çok yüksek insani kalkınma grubuna terfi etmiştir. Neye rağmen tüm kumpaslara rağmen. Rakamlar elbette önemli ama rakamlar sebep değil sonuçtur. Rakamları üreten toplumun içindeki iç kapasitelerdir. Gelişken dediğimiz nitelikler, insanın kalitesi, kurumların kalitesi gibi hususlar çok önemlidir.""TÜRKİYE ÇOK ZOR BİR COĞRAFYADA MÜCADELE VERİYOR"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarih boyunca topraklarını korumak, gelişimini sürdürmek müreffeh, özgür bir ülke olmak için çok büyük mücadeleler verdiğini ve bedel ödediğini anlatan Yılmaz, "Bölgemizde dimdik ayakta duran, bayrağı özgürce dalgalanan ender ülkelerden biriyiz. Büyük planları, kirli oyunları çok iyi görmeliyiz. Geçmişi hatırlayalım, devletlerin gücünü azaltarak, kaoslar çıkartarak, imkanlarını tüketmeleri sağlayarak sinsice yok etmeye çalışıyorlar. Terör belasını ülkemize sardıkları gibi. Şükür hainlerin başını eziyoruz. Yıllarca İran ve Irak'ı birbiriyle çatıştırdılar. İki ülkenin gücünü azalttılar, sonra Irak'ı ele geçirdiler İran'ı kıskaç altına almaya çalıştılar. Suriye'yi darmaduman ettiler. Libya ve Mısır, örnekler vereceğimiz çok ülke var. Şimdi Ukranya-Rusya savaşı çıktı. Yine aynı tezgahlar. Uyanık olacağız, güçlü olacağız, üreteceğiz, en önemlisi birlik ve beraberliğimizi sıkı tutacağız." diye konuştu.
Ama o günleri takip eden Gezi hadisesi, Çukur eylemleri, Suriye ve mülteci konuları, Doğu Akdeniz ve 15 Temmuz hadiseleri gibi olaylar üst orta gelir seviyemizi geri çekti. Gelire göre bu sınıflandırmaların yanında birde 'İnsani kalkınma' dediğimiz bir sınıflandırma daha var. Bunda örgün eğitimin insan oranı söz konusu ve 4 gruba ayrılmıştır. Alt grup, orta grup, yüksek insan kalkınma grubu, çok yüksek insan kalkınma grubu. Türkiye son 20 yılda çok yüksek insani kalkınma grubuna terfi etmiştir. Neye rağmen tüm kumpaslara rağmen. Rakamlar elbette önemli ama rakamlar sebep değil sonuçtur. Rakamları üreten toplumun içindeki iç kapasitelerdir. Gelişken dediğimiz nitelikler, insanın kalitesi, kurumların kalitesi gibi hususlar çok önemlidir.""TÜRKİYE ÇOK ZOR BİR COĞRAFYADA MÜCADELE VERİYOR"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarih boyunca topraklarını korumak, gelişimini sürdürmek müreffeh, özgür bir ülke olmak için çok büyük mücadeleler verdiğini ve bedel ödediğini anlatan Yılmaz, "Bölgemizde dimdik ayakta duran, bayrağı özgürce dalgalanan ender ülkelerden biriyiz. Büyük planları, kirli oyunları çok iyi görmeliyiz. Geçmişi hatırlayalım, devletlerin gücünü azaltarak, kaoslar çıkartarak, imkanlarını tüketmeleri sağlayarak sinsice yok etmeye çalışıyorlar. Terör belasını ülkemize sardıkları gibi. Şükür hainlerin başını eziyoruz. Yıllarca İran ve Irak'ı birbiriyle çatıştırdılar. İki ülkenin gücünü azalttılar, sonra Irak'ı ele geçirdiler İran'ı kıskaç altına almaya çalıştılar. Suriye'yi darmaduman ettiler. Libya ve Mısır, örnekler vereceğimiz çok ülke var. Şimdi Ukranya-Rusya savaşı çıktı. Yine aynı tezgahlar. Uyanık olacağız, güçlü olacağız, üreteceğiz, en önemlisi birlik ve beraberliğimizi sıkı tutacağız." diye konuştu.